DÜN her iki takım için de çok önemli bir maç oynandı. F.Bahçe kendini ispat etmek zorundaydı. Beşiktaş da gidişatını pozitif devam ettirmek arzusundaydı.
Maçın 1. devresinde futbol oynandı. Ancak ikinci devresi için aynı şeyi söyleyemem. Aykut Kocaman’ın takımı, karşılaşmanın ilk yarısında 6 kişiyi ileri sürerek Beşiktaş’ın ileriye çıkmasına engel oldu. Üstelik de maçın 19. dakikasında penaltıdan atılan bir golle de öne geçti. Ancak F.Bahçe’nin golünden sonra pozisyonlara baktığımız zaman ilk yarıda her iki takımın da benzer gol pozisyonları vardı. Yani aynı sayıda gol girişimi demek istiyorum. Maçta da F.Bahçe yüzde 58 civarında topu kontrol ediyor, Beşiktaş ise yüzde 42’de kalıyordu. Bu da F.Bahçe’nin daha iyi bir taktikle hazırlandığını ve o taktiği de kuvvetli olarak uyguladığını gösteriyor.
Fakat ilk yarıdan ikinci devreye geçilirken sahadan atılan oyuncular şöleni de başladı. Quaresma 41. dakikada, Neto da 45. dakikada takımlarını 10 kişi bıraktı. İkinci devrede ise 10’a 10 oynanan oyunda ne F.Bahçe ilk devredeki pozisyon bereketini devam ettirebiliyordu ne de Beşiktaş düzgün takım oyununu oynayabiliyordu. Atıyan oyuncular nedeniyle futbol zevki de ortadan kalktı. 85. dakikada F.Bahçe, penaltıdan ikinci golü de yaptı ve 2-0 öne geçti. Ama 87. dakikada Beşiktaş’ta bir gol atarak durumu 2-1 yaptı. Bu esnada Beşiktaş 9, F.Bahçe 10 kişiydi. Ben 11’e 11 oynanmayan futbolun, 10’a 10 veya 9’a 9 güzel olmayacağını düşünüyorum. Nitekim öyle de oldu. Maçı F.Bahçe’nin kazanması, ilk devredeki performansının sonucu… Beşiktaş ise çok geç uyandı. Dolayısıyla objektif futbol seyircisi için pek de uygun bir maç olmadı.
(AKŞAM)