ABD’nin Kuzey Kore sorunu yeni değil. Hatta 2003 te ABD Cumhuriyetçilerin çabasıyla Kuzey Kore ile, ABD, Çin, Güney Kore, Japonya ve de Rusya arasında toplam altı ülkeden oluşan bir ‘sulh konuşması1 olanağını gündeme getirilmişti. Bu anlaşma Kuzey Kore’nin nükleer silah yapma arzusunun giderek artması nedeniyle, zaman içinde başarıya ulaşamamıştı. Kurt Campbell adlı ve geçmişte ABD Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri olarak görev yapmış olan kişi 8-9 Temmuz tarihli Financial Times’a bir yazı yazarak, bugün gene de altı ülkelik bir Kuzey Kore görüşmeleri girişimi gerekiyor konulu bir bakışı gündeme getirmişti. George W. Bush döneminde de, 2007’de Kuzey Kore ile konuşmalar yapmaya girişilmiş ama vazgeçmeye mecbur kalmıştı. Ancak Trump Hükümeti bugün, Kuzey Kore konusunda yardım istedikleri Çin’in de pasif kalması nedeniyle, Pyongyang konusunda (Kuzey Kore demek) yalnız başlarına hareket etmek zorunda kaldıklarını, çünkü Çin bankaları ve de şirketlerinin Kuzey Kore ile faaliyete devam ettiklerini açıkladı. Bu durum dünkü Wall Street Journal’de yer aldı. Beyaz Saray personeli aslında Kim Jong Un rejimini Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere kolektif yaklaşımla ve de Çin’in de desteğiyle sağlamayı arzu ettiklerini ama Kuzey Kore’nin 4 Temmuz’daki füzesinin Alaska’ya kadar gidebilme becerisi sahip olması nedeniyle kısa süre içinde ABD’nin batısına da nükleer silah olarak ulaşabileceği konusunun önem kazanması sonucu, sabredemiyeceklerini ve de derhal kendi başlarına harekete geçeceklerini açıkladılar. Bu arada birde Rus Avukat Bayan Nataliamapnya Veselnitskaya meselesi ortaya çıktı. Rus avukat da Trump’ın seçim kampanyasıyla Rusya arasındaki ilişki konusunda öne çıkıverdi ama bugün bu konuyla ilgilenmeyeceğiz, çünkü bugün işimizABD ve Kuzey Kore konusu! Bugün Batı medyasında Çin ile Kuzey Kore arasındaki ekonomik ilişkilerin durup durmadığı konusunda bir haber vardı. Eğer Çin ve Güney Kore ticareti azalmamış ise ABD Kuzey Kore mücadelesinde yalnız kalmış denebilirdi. Çin istatistikleri ABD tarafından incelendiği taktirde Çin ile Kuzey Kore ticaretinin yılın ilk üç ayında yüzde 40 kadar arttığı görülebiliyordu. Diğer taraftan da Kuzey Kore’den yapılan ihracatta kömürün yüzde 40 yer aldığı da biliniyordu. Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre de Çin’in nisan ve mayısta Kuzey Kore’ye ihracatı da kuvvetli gözüküyordu. Yani şu anda Kuzey Kore ile Çin ticareti pek değişmemiş görünüyor. Ham petrol ithalatı da değişmemiş. Bu durumda Çin’den yardım alamayan ABD, Kuzey Kore karşısında kendi başına ve yalnız gerçekleştireceği bir Kuzey Kore operasyonunu acilen gündeme getirmeye mecbur. Kuzey Kore’nin en son füzesine nükleer başlık takılması ve biraz daha fazla kilometre uçuş sağlanabildiği takdirde, ABD çok zor durumda kalır! Japonya ve Güney Kore’nin ne yapacağı da henüz belli değil!
AKŞAM