Hem Almanya hem de Avusturya’da seçimler yapıldı ama henüz hükümet kurulamadı, çünkü her iki ülkede de çoğunluk oyu sağlamak, pek arzu edilemeyen birleşmeler yapılmasını gerektiriyor gibi.
Almanya’da yüzde 32.7 oy almış Merkel ortaklığı dışında, Merkel Hükümeti, sadece yüzde 9 oy almış, Doğu Alman Komünizmi temsilcisi gibi bir parti gibi olan Die Linke ile istemese de birleşmek zorunda kalabilir. Çünkü Linke dışında aslında iki adet küçük parti daha var. Yüzde 9.4 oy alan Yeşiller veya da FDP adlı 2015 seçiminde milletvekilliklerini kaybeden ama sonra bu sefer yüzde 10.5 oy alan Serbest Demokratlar gibi iş hayatına dönük bir parti var. Yeşiller Partisi’nin Eşbaşkanı Cem Özdemir de bir Türk ve de ırkçılıkla mücadele ve sosyal adalet gibi konularda uzman. Bu arada bir de AfD adlı, Merkel’e bir milyona yakın göçmene kapıları açtığı için çılgın eleştiriler yapan, çok aşırı agresif sağcı parti var. Merkel onlara bulaşmaz. Sosyal Demokratlar ise sadece yüzde 20.2 oy aldıklarından bu sefer hükümet dışı kalmayı seçtiler. Yani hükümet nasıl kurulacak belli değil.
Gelelim Avusturya’ya! Avusturya’nın durumu daha da zor olabilir. 31 yaşındaki Sebastian Kurz adlı bir liderleri var ve de Kurz seçimlerde yüzde 31.4 oy alarak birinci gelen Halk Partinin Başkan adayı oldu. Yüksek dozda tutucu ama diğer yandan da Fransız Macron’u da taklit etmeye çalışan Kurz, Avrupa Birliği’nin en genç siyasi lideri. Ama Kurz da tek başına hükümeti kuramıyor. Seçimde oyların yüzde 27.4 kadarı oy alan, oldukça katı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi, ikinci gelen parti idi. Bakalım Kurz kimlerle siyasi ortaklık yapacak! Ama Kurz kendi partisi’nin ilkelerini de değiştirmiş biri aslında.
Buraya kadar adı geçen tüm partiler, Kurz’un partisi dahil, katiyen göçmen istemeyen, yabancılara hoş bakmayan, hele Müslümanlara çok uzak durmaya çalışan partiler ve siyasetçilermiş. Kurz da yabancıların Avusturya’da çalışıp bonkör sosyal güvenlik ödemelerinden faydalanmasını istemiyor, kanunsuz göçün engellenmesine ve de Avrupa Birliği sınırlarının göçmenlere karşı daha sıkı korunmasına da öncelik veriyordu.
Kurz aslında, Partinin gençlik kolundan 2009 yılında yükselip İçişleri Bakanlığında çalışmaya başlamıştı ve 2013 yılında ise Dışişleri Bakanı olarak, partinin liderliğine 27 yaşında soyundu ve de sonunda da başarı ile lideri de oldu.
Analistler, Kurz yaşının küçüklüğüne rağmen, Avusturyalıların korkularını oldukça iyi anlıyor ve korkuların nasıl önlenebileceğini çok iyi tahlil ediyor diyorlar. 2015 ve 2016 yıllarında Ortadoğu’dan çok sayıda ve bazıları Müslüman göçmen gelince ve de bu Avusturya açısından büyük bir sorun olarak değerlendirilince de, şiddetle Merkel’i fırçaladığı gibi göçmenleri de püskürtmüş. Ama hükümeti kurabilirse, Avusturyalıların tutuculuğunu da sonunda biraz değiştirmesi gerekecek.
Tabii bir de Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve de Slovakya’nın sorunları ne olacak konusu var. Yakında bu konuya da değineceğiz!
(AKŞAM)