Bu yazı 12 Mart Pazar günü toparlandı. 14 Mart Salı günü de yayınlanacak. 14 Mart önemli bir gün, çünkü o gün Angela Merkel, ABD Başkanı Trump ve ekipleri ile ilk defa (nihayet!) Washington’da yüzyüze görüşecek.
Merkel aylardır bu görüşme için hazırlanıyordu. Berlin, Trump’ın seçimi kazanacağını hiç düşünmemişti, hazırlık yapmamıştı, kontakt kurmamıştı ama kasım ayının dokuzundan bu yana ise ciddi şekilde hazırlanmaktalar. Seçimden az sonra, Merkel en yakın dış politika danışmanlarından Christow Heusgen’i Washington’a göndermiş ve Trump’ın ekibi ile ilişki kurmaya çalışmıştı. Ayrıca Almanya’nın Dışişleri uzmanı Jürgen Hardt’da birkaç defa Washington’a gitmişti. Şubat ayında Münich Güvenlik Konferansı’nda Trump’ın temsilcileri ile Trump’ın Bakanları Bay Pence ve Bay Mattis ile resmi olmayan görüşmeler yapılmış, Merkel de Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ile beraber konuşmalara katılmıştı. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile iki defa görüşmüştü.Almanya’nın ABD Büyükelçisi Peter Wittig de Trump’ın baş adamı gaddar Stephen Bannon ile sonunda görüşebilmişti.
Konuşmalardan hemen hemen hiçbir şey basına aksetmemişti ama Bakan Pence’in NATO hakkında Almanya temsilcileri ile yaptığı destekleyici konuşma ve görüşler Almanları rahatlaştırmıştı. En azından TRump’ın uzmanları Almanya hakkında Trump benzeri negatif görüşlere sahip değildiler.
Ama son günlerde ilginç bir şekilde ABD’de ve ABD’liler arasında, Almanya konulu kavgalar çıkmaya başladı. Financial Times Gazetesi’nin haftasonu manşetinde Beyaz Saray’da çıkan kavganın detayları anlatılmakta idi. Kavganın konusu ne idi?
Kavga Trump’ın ‘her konuda sağ kolu’ Steve Bannon ve dış ticaret konusundaki Baş Uzmanı, iktisatçı Peter Navarro ile bu ikili ile aynı fikirde olmayan, daha önce Goldman Sachs Yöneticisi olan Gary Cohn ve ekibi arasında kavga çıkmıştı. Kafası çok karışık olan iktisatçı Navarro, Berlin’in euroyu aşırı dozda düşük değerli tutarak ABD karşısında büyük bir dış ticaret fazlası kazandığını ortaya atıyordu. Bu dış ticaret fazlası Almanlar tarafından azaltılmalı idi. Yani ABD’nin Almanya karşısında dış ticaret açığı olmaması gerekiyordu. Trump bu tartışmada fanatik ulusalcılar, yani Navarro takımını destekliyordu. Ama tüm dünya biliyor ki ABD dış açığı, ülke tasarruf yapmadığı, yapamadığı ve müsrif olduğu için veriyordu. Cohn ABD’nin kemerini sıkması gerektiğini, ABD’nin kendisinin haksız olduğunu vurguluyordu. Cohn daha da ileri gidip, ‘piyasayı’ bilmeyen Navarro’nun bu konudaki tartışmadan uzaklaştırılması gerektiğini ve Navarro ekibinin Beyaz Saray’dan çıkıp Wall Street geçmişi olan Wilbur Ross’un yanına, Ticaret Bakanlığı’na gönderilmesi gerektiğini vurguluyordu. Tabii bu konuda haksız olan Navarro! Bir iki gün önce bu konuda Steve Roach adlı Yale Üniversitesi Profesörü’nün yazdığı analizi aktarmıştım. Çünkü ABD tam 101 adet ülkeye karşı dış ticaret açığı vermekte, bu nedenle bir ülkeye karşı verdiği açık ortadan kalksa da geri kalanlar açığı devam ettirecekler. Bu nedenle çözümü ancak ABD’nin kendisinin kemer sıkması, tasarruf yapması ortadan kaldırabilir. Nitekim Wilbur Ross da durumu anlamış durumda ki Navarro ile konuşmak isteyenleri Trump’a değil, Bay Cohn’a veya Trump’ın Damadı Jared Kushner’e göndermekte.
Angela Merkel, Trump dışında, dış ticaret konusunda teknik bilgi sahibi kim ile konuşabilecek konusunda ortada bir fikir yok. Ama Navarro yanlış kişi ve yakında da Navarro ortalıktan çekilmek zorunda kalır diye düşünüyorum .
(AKŞAM)