Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Hazırlık Sınıfı öğrencisi genç yazar Deniz Selçuk Sevgi’yle kitabı ”Dostluk Savaşları” ve gelecek planları hakkında konuştuk
Çok genç bir yazarsın, bu kitabı yazarken esinlendiğiniz bir kitap oldu mu?
Kitap okumadan kitap yazmanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Benimde tıpkı diğer yazarlar gibi esinlendiğim kitaplar oldu. Özellikle Rick Riordan’ın ‘Pecy Jackson Ve Şimşek Hırsızı’ serisi bana en çok ilham olan kitapların başında gelir. Onun haricinde İlyada Destanı, Victor Hugo’nun ‘Sefiller’ Suzanne Collins’in ‘Açlık Oyunları’ ve JK. Rowling’in ‘Harry Potter’ serisi ve Brigitte Labbe ve Michel Puech’in ‘Çıtır Çıtır Felsefe’ serisi etkilenip beni yazarlığa sevk eden ve eserimde esinlendiğim yazar ve kitaplar bir kaçı oldu. Aynı zamanda Refika Aksoy İlköğretim Okulu ve Kaya Beyazıtoğlu Anadolu Lisesi’ndeki yakın arkadaşlarım da kitabımdaki karakterlere hayat vererek kitabın oluşması ve gelişmesinde çok önemli bir paya sahip oldular.
Konunu nasıl seçtin? Hayatta karşılaştığın olaylardan etkilenerek mi yazdın?
Kitabımın konusunu seçmek benim için oldukça kolaydı. 9 yaşımdan beri Dünya mitolojilerine olan bir tutku ile yaşıyorum. Bu mitolojileri araştırmak ve sırlarını keşfetmek her zaman hobim ve hedefim olmuştur. Ama bu mitolojiler arasında Yunan Mitolojisine duyduğum ayrı ilgi beni bir kitap yazmaya iten asıl neden oldu. Ancak kitaptaki karakterler ve kurgu bölümü elbette hayatımdan kesitler içeriyor. Özellikle kitaptaki tüm karakterlerin gerçek hayatta yaşayan insanlar olduğunu düşünürsek yaşamımda beni etkileyen olayların yazıya döküldüğünü rahatlık ile söyleyebiliriz.
Kitabı yazdığında önceden kafanda kurguladığın bir olay var mıydı yoksa kitabı yazmaya başladığında mı bu kurgu gelişti?
Bin kilometrelik yolculuk tek bir adımla başlar. Kitaba başlamadan önce elbette kafamda bir kurgu vardı ama yazdıkça bu kurgu o kadar çok değişti ki ilk yazmaya başlarken düşündüğüm ile şuan ki yazdığım arasında dağlar kadar fark var. Yazarlığın en zor yanlarından biri de kendi yazdığınızı bir süre sonra beğenmeyişinizdir. Öyle ki ‘bunu ben mi yazdım ?’ diye kendime sorduğum
bile oldu. Bazen 1 hafta önce yazdığınız bir yazı şuan size o kadar kötü gelir ki yazarlığı bırakmayı bile düşünebilirsiniz. Ama kitap derinleştikçe ve sayfa sayıları arttıkça kurgu kafanızda netlik kazanmaya başlar. Önemli olan yazmaya başlayabilmek. Eğer yazdığınız şeye gerçekten yüreğinizi koyarsanız kitap bir şekilde kendi yolunu ve kurgusunu bulacaktır.
Bu aşamadan sonra gelecekte yazma ile ilgili projelerin var mı?
Bu kendimin de oldukça sık sorduğum bir soru. Aslında ‘Dostluk Savaşları’ kitabının hikayesi 3 kitap olacak şekilde tasarlandı. Yani ilk kitapta hikaye bitmiyor ama maalesef Türkiye’de kitaba daha doğrusu sanata verilen değer dünya genelinin çok çok altında. Kitabevleri bile artık kitaptan çok kulaklık,telefon ve diğer aksesuarlar ile para kazanıyorlar. Türkiye’de gerçekten kitap okuyan kitle oldukça az. Bu da beni yeni bir kitap yazmak için düşündürüyor ama her şeye rağmen yazmaktan inanılmaz bir haz alıyorum ve
yarattığım karaktere olan saygımdan ötürü ‘’Dostluk Savaşları”nın ikinci kitabı olan ‘EXODUS’ u yazmaya başladım. Umarım Türkiye’de sanata verilen değer artar da ben ve benim gibi insanlar yazmaya ve üretmeye devam eder.