Aşağıdaki yazının usta yazarı Nicholas Kristof 48 yaşında ve önemli bir ABD medya mensubudur. Kristof, yazıyı okuyunca neler hissedeceğimizi iyi biliyor, bu nedenle her şeyi eksiksiz yazmış.
1885’te fakir, eğitimsiz ve de 16 yaşındaki genç bir Alman, Almanya’dan göç ederek ABD’ye geldi. ABD’de biraz para kazanınca da ‘gold rush’ döneminde Klondike’a gitti ve bir oteli çalıştırmaya başladı. Otel kısa zaman içinde iyi bir fuhuş oteli olarak büyük şöhret kazandı. Otelin şöhreti sayesinde, genç Alman zengin oldu. Bugünlerde ise genç Alman’ın torununun adı ‘ABD Başkanı President Trump’ oldu.
Almanya Birinci Dünya Savaşı’nda ABD’ye de düşman olunca, Trump Ailesi mahcubiyet hissetti ve Almanlığı bırakıp “Biz İsveç’ten geldik!” demeye başladılar. Bu yalanı bugünkü Başkan Trump da, 1987’de yayımladığı ‘The Art of the Deal’ adlı kitabında da söylemişti. Trump Haiti veya Afrika’dan gelen göçmenlere aleni hakaret yapardı. Diğer taraftan da beyazların siyahilere göre üstün olduğunu, sürekli gündeme getirmeyi marifet zannederdi. Ve hep ayırımcılık yapardı. Yazar Kristof, 2016 seçimlerinde Trump’ın ırk konulu geçmişini iyice inceledim diyor. Trump’ın vakasında şüphe kalmıyor ve bu durumda yazar Kristof, Trump’a aleni ‘ırkçı’ diyor.
Irkçı değerlendirmelerle başkalarına saldıran ama kendisi Vietnam Savaşı’na gitmemek için, yani askerlik görevini yapmamak için, beş defa bahane uydurup, son seferinde de ‘topuğunda sakatlık’ olduğunu gündeme getiren, Trump dışında kaç kişi tanıyoruz ki? Ganalı göçmen asker ise, başkalarını kurtarmak için ateşte yanmıştı!
Yazar Kristof der ki, Polonyalı bir Ermeni olan babam, ABD’ye göç ettikten sonra ilk iş olarak hep ülkenin dilini öğrenmeye çalışmış ve bunun için de Sunday New York Times alarak İngilizce çalışmıştı. Trump da bir tek göçmene de olsa, kıyak da yapmış aslında, hakkını yemeyelim! Karısı Melanie çok güzel bir kadındır ve Slovenya göçmenidir. Bu evlilikle de ‘güzel göçmen’ kadın Melanie kurtarılmıştır, vatandaş olmuştur. Var mı bir diyeceğiniz?
Başkan tarafından gündeme getirilen ırkçı yaklaşıma karşı yapabileceğimiz tek şey, göçmenlere destek veren sosyal kurumlara destek vermeliyiz!
Bu yazı 15 Ocak Pazartesi günü New York Times’ın 15’inci sayfasında benim yazdığımdan daha detaylı olarak yayımlandı. Herkese tavsiye edilebilecek bir yazı!
(AKŞAM)