Yıl 2011, Almanya’nın başkenti Berlin’de Türk iş insanları tarafından kurulmuş Titanic otelin bodrum katında bir basın toplantısındayız. Toplantıya ajanslar ve Almanya’da bulunan Türk basını ilgi göstermiş toplantıyı yapan kişi de Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel. Enver Yücel dünyada ve Türkiye’de eğitim gelişmelerini anlattıktan sonra “Biz bundan 50 yıl önce Almanya’ya kas gücümüzü gönderdik. Şimdi beyin gücümüzle geleceğiz. Biz Almanya’ya eğitim ihraç edeceğiz. Berlin’de Alman yasalarına göre eğitim yapan bir üniversite kuracağız” dedi. Bunu söyleyince salonda derin bir sessizlik oldu. Ardından bir gazeteci, “Hayaliniz çok güzel ama çok zor” deyince, Enver Yücel “Kurulan üniversitemiz 4 yıl sonra Berlin Teknik Üniversitesi ile komşu olacak” dedi.
Daha sonra ben dahil bütün basın bu süreci takip etti. 2012 yılında başlayan bu süreç, 2014 yılında Almanya Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanıp üniversitenin kurulması ile devam etti. Üniversitenin adı ‘BAU International Üniversitesi’ olarak onaylandı. Dört yılda mütevazi binasında çalışmaya başlayan üniversite, 2 fakülte ve 4 program ile öğrenci kabulüne başladı. 2017 yılında Alman büyük bilim insanı Prof. Dr. Dr. Hans-Dieter Kilingmann üniversiteye rektör oldu. Bu hamleden sonra bütün Alman üniversitelerinin dikkati bir Türk eğitim girişimcisinin kurduğu üniversiteye döndü.
Berlin International Üniversitesi yeni kampüsünde
Ve bu hafta BAU International Üniversitesi Alman eğitim makamlarınca isminin başına ‘Berlin’ ismini koyması uygun görülerek, ‘Berlin International Üniversitesi’ olarak yeni kampüsüne taşındı. Yeni kampüs deyip geçmeyelim Berlin’in Salzufer bölgesinde -ki burası 6 üniversitenin kullandığı bir yer- Berlin Teknik Üniversitesi ile komşu oldu. Yeni kampüs muhteşem emeği geçenleri kutluyorum. Ama kampüsten önce sanırım biraz Berlin International Üniversitesi’nin geldiği noktayı anlatmak daha doğru olur. Üniversitenin 375 öğrencisi var, bu öğrenciler 66 farklı ülkeden geliyor ki, bu Almanya’nın oran olarak en fazla yabancı öğrenci olan üniversitesi anlamına geliyor. Üniversitede öğretim üyeleri de 20 farklı ülkeden geliyor. Önümüzdeki yıl mimarlık programını ve 2 yeni lisansüstü (MBA, Tasarım) programını açıyor. Yeni ülkelere yeni öğrencilerle büyümeye devam edecek. Açılış töreninde rektör Prof. Dr. Klingemann, “Bizim eğitim programımızın özü, dünyanın hiçbir yerinde yabancılaştırılamayacak mezunlar yetiştirmektir” dedi. Ne kadar büyük bir cümle ve ne kadar önemli bir eğitim felsefesi. Biz Türkiye yükseköğretimine bu felsefeyi yerleştirsek neler olur neler.
Törende Enver Yücel “Devletlerarası ilişkilerde devamlılık önemlidir. Türkiye Almanya arasında sürdürülebilir ilişkinin tutkalı eğitimdir” demesi çok çok önemliydi. Ama daha da önemlisi 2011 yılında “50 yıl önce kas gücümüzle geldik şimdi beyin gücümüzle geliyoruz” sözünün bir Türk girişimcinin ülkesine duyduğu büyük sevginin karşılığıdır. Bir kez daha gurur duydum ve umutla baktım geleceğe.
(POSTA)