Dünyanın gelişmiş ülkeleri kalkınmanın ve refahın anahtarını bulmuş durumda. Bu ülkeler tüm ekonomilerini iki anahtar kelime üzerine oturtuyor. Bunlardan birincisi “eğitim” ikincisi ise “inovasyon”… Bu mantık üzerine yol alan ülkelerin son yıllarda yıldızı hızla parladı. İşte bu ülkeler içinde en fazla konuşulanı ve bu anlamda en başarılı olanı kuşkusuz Finlandiya…
Finlandiya, adeta bütün dünya ülkelerine ders verircesine eğitimde tüm düzeni başından sonuna değiştiriyor. İnsan haklarından adalet ve eşitlik konularına kadar her alanda dünya ortalamasının çok çok üstünde olan İskandinav ülkelerinden Finlandiya, halihazırda dünyanın en iyi eğitimini veren ülkelerden de biri. Ancak, değişen dünya ve dijital öğrenci nesli Finlandiya’nın dikkatini çekti ve Finler eğitimin sistemini yeterli bulmayarak yeniden düzenlemeye karar vermişler. Bu ülke, eğitim konusunda adeta bir devrim olacak yenilikler üzerinde çalışıp hayata geçirmeye başlıyor. Söz konusu yenilik, klasik müfredat düzeninin tamamen eğitim alanından kaldırılmasıyla gerçekleşecek.
***
Bu değişiklik şu anlama geliyor; artık Finlandiya’da öğrenciler klasik fizik, kimya, matematik ya da tarih gibi dersleri görmeyecek. Bunun aksine söz konusu derslerin bilgileri, öğrencilere çok daha farklı bir biçimde aktarılacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Bakanı Marjo Kyllonen şu ifadeleri kullanmış: ‘’Pek çok okul 1900’lü yılların başından kalma eski tarzda eğitim vermeye devam ediyorlar. Fakat bize gerekenler ve ihtiyaçlarımız o dönemlerden farklı. Artık bize 21 yüzyıla uyumlu bir şeyler lazım.’’
Fin bakanın tanımladığı model STEM eğitimi, ve ilk kez bir ülke bütünüyle eğitim sistemini tamamen STEM odaklı hale getiriyor. Bu yeni eğitim sistemi sayesinde öğrenciler herhangi bir konu ile alakalı olay ve olguyu bireysel konular üzerinden değil, disiplinlerarası bir biçimde inceleyecek. Bu duruma örnek olarak; mesela tarihi bir olay, sadece tarihi yönünden değil coğrafi ve matematik yönlerinden de ele alınacak. Ayrıca öğrenciler iş deneyimlemesi amacıyla kitapçılarda ya da benzeri yerlerde çalışma gibi başta iletişim becerileri olmak üzere bireysel bilinç kazanabilecekleri ayrıca yabancı dillerini geliştirip ekonomi bilgisine sahip olabilecekleri işlerde de görev alacaklar. Öğrenciler derslerde sadece ilgi duydukları konular ve olgular üzerinde çalışabilecekler. Böylece geleceğe yönelik olarak kendi istekleri doğrultusunda seçtikleri alanlarda beceri ve bilgi birikimleri daha da artacak. Bu sayede bir öğrenci bir dersten geçmek için kitaptaki bütün üniteleri öğrenmek yerine ilgisini çeken ve gerçekten öğrenmek istediği konuları seçecek.
Söz konusu yenilik klasik öğretmen-öğrenci iletişimini de kökten değiştirecek. Artık öğrenciler sıralara oturup öğretmenin sorduğu sorunun cevabını düşünmek yerine gruplar halinde birlikte hareket ederek soruların cevaplarına ulaşacaklar. Bu da soruna odaklı olarak ekip çalışması ve sorun çözümünde sürece katkıda bulunma gibi hem sosyal hem de iş hayatlarında önemli olan şeyleri kazanmalarını sağlayacak. İşin daha da güzel tarafı Finler değişime önce öğretmenlerden başlamış durumdalar. Helsinki’de öğretmenlerin yüzde 70’i yeni eğitim sistemi konusunda çalışamalara başlamış durumda.
Şimdi olacağı ben size anlatayım. Biz memlekette ‘sınavları bir mi yapsak, iki mi yapsak’ diye tartışırken, kaynak kitap kullanıp kullanmayacağımızı konuşaduruken atı alan yeniden Üsküdar’ı geçiyor. Geçen yıl bu satırlarda “Sanayi devrimini, bilgi çağını kaçırdık. Lütfen şu Endüstri 4.0 devrimini yakalayalım bunun için tek yöntem STEM’dir” demiştim. Korkarım bunu da kaçırıyoruz. Çünkü halen gündemimizde “kalite”, ”müfredat”, “içerik”, “uygulama” yok. Biz yine kaçırıyoruz. Üzgünüm, üzgünüm, çok üzgünüm….
(KARAR)