Okurlarım yanılmasın. Deniz Gökçe çocukluk yaşından beri hiçbir spor kulübünün taraftarı değildir. Hiçbir zamandan beri de olmadı. Ama Deniz Gökçe çalışarak yapılan, başarılar, şampiyonluklar ve kupaları son derece takdir eden bir insandır.
Fenerbahçe Basketbol Takımı, 3-4 yıldır basketbolda zirveye çıkmak için çalışıyordu. Aslında bir evvelki sene şampiyon olacaktı ama son dakikada kaçırılan bir ribaunt ile şampiyonluğu kaybetti. Şampiyonluğu bu yıl hem de eze eze aldı.
Şimdi bu şampiyonluğun nasıl olduğunu bir düşünelim. Birincisi Avrupa’nın bir numaralı basketbol antrenörü, birkaç yıldır Fenerbahçe’nin antrenörü. Tabii ki bu antrenör Avrupa’nın en çok şampiyonluk elde etmiş teknik adamı olduğu için şampiyonluğa nasıl bir kadro gerektiğini de biliyor. Ama daha önemlisi bu turnuvada Fenerbahçe’nin oynadığı takımlara baktığımız zaman, bütün takımlar, takım oyununun ötesinde yetenekli birkaç bireyin becerisini silahları olarak kullanıyorlardı.
Ama Fenerbahçe’nin Avrupa Birincisi takımının, Avrupa’nın en iyi antrenörü takım oyunu oynanmadan sonuç alınamayacağını herkesten daha iyi biliyordu. Ve kendisine 3-5 kişi daha alalım, birkaç milyon daha harcayalım gibi şeyler söylendiği zaman “Sabırlı yatırım, kalıcı olur”diyordu. Ve sonuçta, birkaç yıl içinde arzu ettiği takımı ortaya çıkardı. Onları bireysel değil, takım oyunu oynattı. Ve gördüğünüz gibi 20’ye yakın farkla final maçını da kazandı. Ben Fenerbahçe Kulübü’nün taraftarı değilim ama Fenerbahçe Kulübü’ne bu başarılı takımı bir arada tutarak Avrupa Şampiyonluğu’nu ülkemize getirdikleri için çok tesekkür ediyorum.
Fenerbahçe’nin ilerisi için Türk oyuncular yetiştirmek amacıyla hazır Obradovic buradayken bir altyapı sistemi de kurmasını arzu ediyorum. Bu ne için önemli, bütün üst lig takımlarında Türkler’den fazla yabancı oynuyor.
Takımlarımızın iyi yabancı oyuncuları, iyi antrenörleri getirmesi güzel ama altyapıdan 3-5 sene sonra Milli Takım’da oynayacak, bütün takımlarda oynayabilecek Türk oyunculara da gençken yatırım yapmamız lazım.
Bu turnuvanın başarısında iki tane ismin çok büyük katkısı var. Birincisi THY Yöneticisi İlker Aycı olmasaydı, Avrupa şampiyonu takımın kendi memleketinde oynayabileceği ve kazanabileceği bir Avrupa Şampiyonası turnuva yapamazdık.
Avrupa basketbolunun yöneticisi Jordi Bertomeu’yu da tebrik etmemiz lazım. Çünkü İlker Aycı’ya ve bu organizasyonu yapanlara “Başaracağız” diyerek itimat etmişti. Ve başardık.
Kendisini tebrik etmemiz lazım.
(AKŞAM)