Covid-19 ile birlikte uluslararası arenada değişen dengeler ve söylemlerin tartışıldığı ‘Covid-19 Sonrası Küresel Yönetişim: Çok Taraflılık Krizi’ paneli, önemli isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi. BM ve NATO’nun tutumunun da değerlendirildiği toplantıda, Amerika’nın global hakimiyeti ve iklim krizi hakkında da önemli açıklamalar yapıldı.
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Uluslararası Liderlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ULMER) ve Hükümet Liderlik Okulu (HLO) tarafından ‘Covid-19 Sonrası Küresel Yönetişim: Çok Taraflılık Krizi’ paneli gerçekleştirildi. Programda, Covid-19’un küresel yönetime etkisi, BM, NATO’nun geleceği, Uluslararası arenada Türkiye’nin konumu ve yeni düzende güvenlik kavramının tartışıldığı programda, olası çözüm önerileri de sunuldu. Düzenlenen panele; BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, ULMER ve HLO Müdürü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, CIFAL İstanbul, UNITAR Direktörü Prof. Dr. Ebru Canan Sokullu, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğr. Üyesi ve Dış Politikalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Emekli Büyükelçi ve ANKASAM Başkan Danışmanı Aydın Nurhan ve akademisyenler katıldı.
“Asıl Derdimiz Dünya Nereye Gidiyor”
Pandemiyle birlikte değişen söylemlere ve uluslararası ortak sorunlara değinen ULMER ve HLO Müdürü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, şunları söyledi; “Gündem çok hızlı gelişiyor ve nasıl bir dünyada olacağımızı hepimiz merak ediyoruz. COVID-19 sonrasında bu dünyayı birileri bize hazırlayıp bırakmayacak. Diğer yandan salgına bu kadar anlam yüklemeli miyiz? Çünkü ondan önce de benzer konuları tartışmaya devam ediyorduk. COVID-19 bir tarihin sonu olur mu yeni bir başlangıç olur mu, biz neredeyiz ve ne yapıyoruz? Asıl derdimiz dünya nereye gidiyor bu soruyu cevaplamak.”
“Krizler Her Zaman Olumsuz Değildir”
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğr. Üyesi ve Dış Politikalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, “Covid-19 bize bazı şeyleri tekrardan gözden geçirmemizi, yeni bir perspektif kazanmamızı ve daha da önemlisi batısızlaşma ile batı medeniyetinin son dönemlerde uğradığı erozyonu belki tartışmak lazım. Askeri ve siyasal değerler anlamında erozyona uğradığını biliyoruz ama bilgi hala batıda. Bilgi ve ekonomi hala dünyayı yöneten iki tane önemli unsur. Bütün devletler istisnasız olarak önce kendi vatandaşlarının güvenliğini düşünürler. Kendi güvenliklerini ön plana çıkarırlar. Krizler her zaman olumsuz değildir. Yani bir kriz olumlu sonuçlara da neden olabilir. Ekonomik kriz sonrası, ekonomi düzeltebilirsiniz ya da kalp krizi sonrası ameliyat geçirip sağlığınıza kavuşabilirsiniz. Sonuç olarak, bir krizi atlatmak önemli olan. Pandemi bize öncelikle insan perspektifinden bakmamızı öğretti. Dünyadaki yeni ilaç sektörü, savunma sanayiindeki rakamları aşacak gibi görünüyor. İlaç sektöründeki gelişmeler belki de uluslararası rekabeti farklı bir boyuta taşıyacak” şeklinde konuştu.