Amerikan Doları 2017’nin ilk yarısının sonuna gelindiğinde, son altı ayda yatırımcıları üzmüş bulunuyor. Dolar, ilk altı ayın son bir haftasında bile, diğer önemli para birimlerinden oluşan bir sepetin gelişmesi göz önüne alındığında Wall Street Journal tarafından yapılan hesaba göre yüzde 1 değer kaybetmiş.
ABD Doları’nın gene Wall Street Journal tarafından hesaplandığına göre, yılbaşından bu yana, aynı sepete karşı son 6 aydaki değer kaybı yüzde 5.6 olarak hesaplanıyor.
Bu değer kaybı da doların 2011 yılı başından bu yana, iki çeyreklik dönemler göz önüne alındığında, en yüksek altı aylık değer kaybı olmuş.
Doların bu değer kaybının temel nedeni olarak ise, Avrupa ve Kanada Merkez bankalarının yakında uzun zamandır gerçekleştirdikleri para politikası yaklaşımlarını kısarak, büyüme için farklı para politikalarına geçecek olmaları gösteriliyor. Yani bu ülkelerin faizlerini yükseltmeye başlayacakları düşünüldüğünden, yatırımcılar dolar satıp bu ülke paralarını almaya başlamışlar. Böylece dolar da bu nedenle değer kaybı yaşamış.
Mesela euro bu ortamda dolara karşı son bir yılın biraz öncesinden başlayarak en yüksek değerine doğru yükseldi.
Bundan altı ay önce, ilginçtir ki dolar yatırımcılar tarafından ‘bol kepçe’ satın alınmakta idi ve de değeri son 14 yılın en yüksek değerine çıkmştı. Doların değer kaybı hiç beklenmiyordu. Donald Trump’ın sürekli gündeme getirdiği vergi azaltma planı, deregulasyon ve mali önlemler nutukları ABD Merkez Bankası’nın da faizleri artıracağını gündeme getiriyordu.
Ama Trump’ın planları devamlı engellere çarpınca da, ABD’nin büyümesi ve enflasyon verileri pek etki etmemeye başladı. ABD Merkez Bankası da faizleri artık artırmaya başlayacağını söylüyordu ama ne kadar artış olacağı pek de bilinmiyordu. FED yöneticileri, mesela St.Louis Federal Reserve Başkanı James Bullard ise bu yıl kısa vadeli faizlerin yükseltilmemesi gerektiğini gündeme getiriyordu. Ancak FED’in bu yılın son altı ayında faiz hadlerini artırmasının olasılığı piyasada yüzde 54 olarak hesaplanıyor. Mart ayında ise yüzde 62 olarak hesaplanmıştı.
Yıllarca ABD Avrupa’dan hızlı büyüdükten sonra geçen yıl Avrupa’nın Euro Bölgesi’nin 19 ülkesi ABD’den hızlı büyümeye başlamıştı ve bu yıl da büyümenin oranının Avrupa ve ABD’de eşit olacağı düşünülüyor. Gelişen ülkelerin büyümesi ise IMF tarafından toplamda ortalama yüzde 4.7 olarak düşünülürken, bu sene ve gelecek sene pek farklılaşma olmayacak, gelişen ülkeler ABD ile eşdeğer oranda büyüyecek.
Geçmişte doların güçlü olduğu dönemler ortalama hep yedi yıl sürmüş. Şu anda da doların yüksek olduğu altıncı yılı geçiyoruz! Dikkat!
(AKŞAM)