Yeni seçilmiş genç başkan Macron, Fransa’da çok sayıda önemli siyasi sorun ile karşılaşacak. Ama Macron’un başındaki en büyük ve en önemli sorunlar ise ekonomik sorunlar. Neden?
Aslında birçok kişi Fransız ekonomisinin zayıflığından şikayet ediyor ama Fransa bazıları için de zengin bir ülke diyor Martin Wolf. Ülkenin altyapısının da güçlü olduğunu ve kamu hizmetlerinin de iyi yapıldığını da vurguluyor.
Fakat bir uluslararası karşılaştırma yapılırsa, IMF tarafından yapılan hesaplara göre, Fransa’nın kişi başına domestik reel geliri 2016’da UK ile ayni imiş. Ama Almanya’nın kişi başına reel domestik gelirinden ise yüzde 12 kadar az imiş.
Fransa’nın saat başına işçi verimliliği de Almanya’nınkine eşitmiş. UK’den ise yüzde 28 yani oldukça daha fazlaymış.
Harcanabilir gelirin dağılımı ise ABD veya UK’den çok daha az eşitsizlik içeriyormuş. Fransız saat başına işgücü verimliliği ise Almanya’nınkine eşdeğermiş ama UK’den de yüzde 28 daha yüksekmiş.
Yani Fransa ekonomisin bazı alanlarda oldukça zengin ve iyi durumda bir ülke olduğunu kabul etmek gerekir. Çok iyi altyapı sahibi olduğu ve de kamu hizmetinin de üst düzey olduğu da bir gerçek.
Ama çok önemli ekonomik problemleri de yok değil tabii. Üç konuda sorunlar var. Birincisi işsizlik sorunu yani düşük istihdam.
Mart 2017 tarihinde Fransa’nın işsizlik oranı yüzde 10.1 olmuş. Almanya’da ise işsizlik yüzde 3.9 ve de UK’de de yüzde 4.5 kadar. Fransa’da global kriz sonrasında, 2009 yılındaki orandan hala daha yüksek bir işsizlik oranı var. 2015 yılında Fransız erkeklerin ve kadınların toplamının istihdam oranı 25-64 yaş arasındakilerin yüzde 72 kadarı imiş. Bu istihdam oranı Almanya’da, yüzde 79 kadar, UK’de ise yüzde78 civarında. Ama ABD istihdam oranı ise Fransa’ya benzer ve sadece yüzde 73.
Fransa’da ikinci sorun ise ekonomik büyüme sorunu!
Ülkenin kişi başına reel büyümesi 2016’ya gelindiğinde 2006’dan bu yana hiç değişmemiş. Yani son on yıl ziyan edilmiş. Britanya’da kişi başına reel GSYİH finansal krizde Fransa’dan çok daha fazla etkilenmişti ama 2007’deki seviyeyi de gene de 2016’da 2 puan geçmişti. İtalya ise 2016’da 2007 seviyesinin yüzde 11 altında idi. Almanya ise 2007 seviyesini 2016’da yüzde 7 geçmişti.
Fransa’daki üçüncü önemli ekonomik sorun ise kamu maliyesinin aşırı şekilde fazla sorun ve kamu açığı yaratması.
Kamu harcaması 2016’da GSYİH sayısının toplamının yüzde 56 kadarı. Bu yedi büyük ülkenin en yüksek kamu harcama oranı. Almanya’nın ayni oranı ise yüzde 44, UK oranı ise yüzde 39 imiş. Bu kadar büyük bir finans toplayabilmek, açık bir ekonomi için oldukça büyük bir problem.
Almanya’da net kamu borcunun GSYİH yüzdesi ise yüzde 45 yani düşük. Fransa’da ise net kamu borcu oranı yüzde 88. UK ve ve ABD’de ise yüzde 81 kadar. Yani kamu borcu GSYİH oranının düşürülmesi gerekiyor, yani Fransa iyice kemer sıkmak zorunda!
Yukarıdaki karşılaştırmalara bakıldığı zaman Fransa ekonomisinin büyük sorunları olduğunu görmek mümkün. Macron, üniversitede felsefe okumuştu ama ekonomi bakanlığı da yapmıştı. Bakalım ekonomide ne kadar başarılı olacak!
(AKŞAM)