IMF global ekonomide işlerin iyi gittiği tezine angaje olanlara, 20 ülkenin toplam 135 trilyon dolar borç sahibi olduklarını hatırlatıyor. Ülkeler ve tüketiciler acaba bu gerçeğin farkındalar mı?
IMF hem bu yıl için, hem de önümüzdeki yıl için olan büyüme tahminlerini yenilerken, tabii ki 2008 yılını da hatırlamak zorunda. IMF’in finansal stabilite uzmanı Tobias Adrian, sular sakin gözüküyor ama, suyun altında da global toparlanmayı zorlayabilecek faktörler hızla oluşabilir, çünkü işler biraz toparlanınca, insanlar finansal risklere geri dönebiliyorlar diyor.
Hisse senedi fiyatları yüzde 15 ve de konut fiyatları da yüzde 9 düşerse bu gelişmeler global üretimi yüzde 1.7 düşürebilir deniyor ve bu durum da, geniş etkileri olan ve önemli boyutta bir kriz olarak ortaya çıkabilir değerlendirmesi yapılıyor. Ama bu tür sorunlar bile ancak 2008 global krizinin üçte biri kadar etki edebilir diye de düşünülüyor.
FED bilindiği gibi QE yaklaşımını bitirdi ve de para politikasını basitleştiriyor. Yani ABD ekonomisi, sorunlar çıksa da, Avrupa ve de gelişen ülkelerden daha az etkilenebilir ve daha az hırpalanabilir. Avrupa ve de gelişen ülkeler ise, G20 ekonomilerinde finans dışı borç sektöründe 100 milyar dolar sermaye kaçışı görebilir. Bu ülkelerin borcu bir evvelki yıl 135 trilyona çıkmıştı veya başka bir deyişle de toplam yıllık üretimlerinin yüzde 235 kadarına gelmişti.
IMF’e göre Çin ve de ABD‘nin her biri de, 2006’dan bu yana 80 trilyonluk borç artışının üçte birini borç olarak yüklenmişti. Ama tabii çok düşük olan faizler bu yüksek dozdaki borcun daha kolay halledilmesini mümkün kılıyordu. Fakat nerede ise tüm G20 ekonomilerinde o kadar fazla şirket ve hane halkı o kadar çok borç sırtlanmıştı ki, daha fazla finansal sorun olabilmesi de çok normaldi.
Borçla en çok zorlanan G20 ekonomileri arasında ise IMF’e göre Avustralya, Kanada ve Çin bulunuyordu.
Diğer taraftan da finans piyasalarında varlık fiyatları sorunları da, para politikasının etki etmesini de zorlaştırıyordu.Ancak Dünyanın büyük, sistemik olarak önemli ve de daha iyi durumda olan bankaları ve büyük sigortacılar uzun vadeli sorun yaşamıyorlardı. Dünyanın 30 en büyük bankası 47 trilyondan fazla varlık sahibi idiler. Bu da dünya çapında varlık ve de kredilerin üçte birinden biraz fazla bir miktardı. Ayrıca 2009’dan bu yana da bir trilyon yeni sermaye eklemişlerdi, yani evvelkinden daha sağlam ve sağlıklı idiler. Ama dünyanın büyük bankalarının nerede ise yarısı, yüzde sekiz gelir sağlasa da, 17 trilyon varlıklı büyük bankaların durumu, IMF’ye göre, 2019’da gelir düzeyi sürdürülemez bir hale de gelebilirdi.
ABD ve Avrupa sigortacılarının bono portföylerin büyük kısmı üç B veya daha düşük rating sahibi!