Avrupa Komisyonu yaptığı açıklamada Bulgaristan ekonomisinin 2017’de yıllık yüzde 3.9 büyüdüğünü ve 2018’de de yüzde 3.8 büyüyeceğini gündeme getirdi.
Bulgaristan büyümesi bir yandan iç güvenin ve de dolayısıyla iç talebin artmasından ama diğer yandan da Bulgaristan’ın AB’den aldığı fonları yerinde kullanmasından kaynaklanıyor.
Ülke içinde tüketim, ucuz kredi mevcudiyeti ve de ücret artışının yüksek olması sonrası gerçekleşiyor. Yıllarca zor yaşayabilen Bulgar vatandaşları şimdi hem otomobil alabiliyorlar, hem de modern ev eşyaları gibi şeyleri de satın alıyor. Bu harcama yapabilme durumu, 2008 finansal krizinden sonra gündeme gelmiş.
Yeni evlerin ve de işyerlerinin imalatı, başkent Sofya gibi büyük kentte ya da Plovdive gibi hafif imalat sanayi ve teknoloji merkezlerinde gündeme geliyor. 2007’de AB’ye üyelik, ilk konut inşası artışını gündeme getirmiş ve de konut sektörü nerede ise yıllık GSYİH’nın yüzde 30 kadarı haline gelmişti.
Eğer Bulgaristan, ihracata dönük hafif imalat sanayii ürünleri üretimi yapılmasına ve de işgücü piyasasında büyümeye birkaç yıl daha devam edebilirse, ekonomik büyüme sürekli kalıcı ve yüksek hale gelecek deniyor. Bulgaristan ekonomisi geçmişte hep hizmete dönük bir ekonomi idi. Turizm hizmetleri de iyice sağlam yere basar bir hale gelmişler. İhracat da kuvvetli bir hamle haline gelmek üzere. İnşaat da çok ilerlemiş. Eurostat’a göre Bulgaristan’da işsizlik oranı da, 2016’daki yüzde 8’den 2017 sonunda yüzde 6.1’e inmiş. Bu değişimler sonucu yaşam standardı ise, 2007’deki Eurostat standardının yüzde 34 kadarından, 2016’da yüzde 53 kadarına yükselmiş.
Bulgaristan 20 yıl kadar evvel, iktisatçıların ‘currency board’ dedikleri rejime girmiş ve parası leva da önce Alman Mark’ına sonra da euroya bağlanmış, böylece ülke yüzde 2000 düzeyine çıkan enflasyondan bir iki yılda kurtulabilmişti. O yıl Bulgaristanı ziyaret etmiştim ve iki yıl içinde her şeyi düzelttiklerini gözlerimle görmüştüm.
İlginçtir, bugün bakılırsa da, Bulgaristan AB’nin 28 ülkesinden en fakiridir.
Ama biraz bürokrasiyi ortadan kaldırma çabasını etkili kılarlarsa, biraz da ülkeye gelen yabancı sermaye hareketini desteklerlerse ve de devletin yaptığı yatırımlara da iyi bakılırsa, Bulgaristan yakında iyi bir Avrupa ülkesi olacak. Üstelik de Polonya ve de Macaristan gibi Batı Avrupa’ya horozlanmadan yaşamlarının düzeyini yükseltebilecekler.
(AKŞAM)