Hiç yorum yapmadan iletiyorum:
“Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.
Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.
İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.
Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
Gönlünü ve dilini doğru tut!
Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
Akıl bir meşaledir; kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.
Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır.
İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.
Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.
Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
Bütün halka içten gelen merhamet göster.
Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.
Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
Allah’tan ne gelirse ona râzı ol!
Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
Allâh’a sığın, onun emrine itaatsizlik etme!
Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
Sonuçta; bu özlü sözler için söyleyeceğim tek cümlem şudur; “anlayan sivri sinek saz; anlamayana davul zurna azdır.”