Almanya ve de Avusturya’daki son seçimler açıkça gösterdi ki, Almanya ve Avusturya, Avrupa’nın yeni normali olarak, aşırı sağa dönüşe doğru gitmekteler.
Ancak bir de Polonya, Macaristan, Slovakya ve de Çekya’nın gidişatının anlaşılması gerekiyor. Nitekim Neil Buckley adlı medya mensubu tarafından aktarıldığına göre Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, bu dört Doğu Avrupa ülkesinin liderlerini 18 Ekim’de akşam yemeğine davet etmiş ve Batı Avrupa ülkeleriyle dertlerinin neler olduğunu öğrenmeye çalışmış.
Almanya ve Avusturya’da aşırı sağın güç kazanmış olması Fransa lideri Emanuel Macron ve de AB Komisyonu’ndan Jean Claude Juncker tarafından gündeme getirilen, AB’ye daha kökten ve derinden entegrasyonu, pek fazla hırpalayamaz diye de düşünülüyor.
Ama bu hafta içinde Juncker tarafından yemeğe çağırılan ve Visegrad adı verilen bu dörtlünün liderlerinin ne istediklerini de, daha gerçekçi ve derinden incelemek ve anlamak gerektiği de ortada. Bu ülkelere söylenmesi gerekli ki er veya geç AB üyeliği konusunda kesin karar veya pozisyon almaları gerekiyor.
Polonya ve de Macaristan, liberal Batı düzenine karşı görünmekteler. Merkezileşmiş bir Avrupa yaklaşımını sevmiyorlar ve desentralize bir Avrupa istiyorlarsa da, bunun Batı ülkeleri onlar olmadan birleşirse, etki ve prestij kaybı anlamına geleceğini iyice anlamalılar.
Çekya ve de Slovakya karar vermeliler ki, bölgesel duruma önem mi vermekteler, yoksa daha hızlı hareket ederek AB üyeliğini ön plana çıkartmak mı istiyorlar?
Ancak bu ülkelerin bazıları çoktan karar vermiş gibi gözüküyorlar. Slovakya Başkanı Robert Fico bir euroskeptik olarak görülüyordu ama sonunda Fransa ve Almanya’ya yakın olmak istiyoruz dedi. Visegrad dörtlüsüyle bölgesel işbirliği de istiyoruz ama esas ilgimiz AB iledir diyerek durumunu belirtmişti. Zaten Slovakya, Baltık Cumhuriyetleri Latvia, Litvanya ve Estonya gibi euro bölgesi üyesi. Hırvatistan ve Romanya da 2023’te euro üyesi olmayı gerçekleştirmek istiyorlar. Bulgaristan da tam üyeliğin peşinde! En zor durumda olan, Çekya deniyor.
Dörtlü arasında zor durumda olan olarak Macaristan ve de Polonya da görülüyor. Halk, euro bölgesine girmek istiyor ama hükümetlerin de popülist hale dönmesinden çekiniyor. Hatırlanırsa Fransız Lider E. Macron Doğu Avrupa turu yaparken Budapeşte ve Varşova’ya uğramamıştı. 38 milyon nüfusu olan Polonya AB’de liderlik de peşinde. Ama Avrupa’da çift hızlı ortaklık da kabul edilmiyor.
Macaristan euronun sık sık dalgalanmasından, değerinin değişmesinden de şikayet ediyor. Macar vatandaşları Başkan Orban’ın yavaş yavaş AB’den çıkmayı gündeme getireceği de konuşuluyor.
(AKŞAM)