Son 10 yıldır dünya ülkelerin merkez bankaları tarafından yönetiliyor. Dün Financial Times Gazetesi , büyük ülke merkez bankalarının 2018’e girilirken ne tür sorunları, uzak tutmaya çalıştıklarını özetledi. Biz de özeti kısaltarak Çin, ABD, Avrupa, İngiltere ve de Japonya merkez bankalarının özet görüşlerini yayımlıyoruz.
Çin Merkez Bankası’ndan başlayalım. Ekim ayında Çin Merkez Bankası Başkanı Zhou Xiaochuan şirketler ve hane halkının borçlarının çok hızlı arttığını belirtmişti. İşlerin iyi gittiği zaman bile çok aşırı iyimser olmamak gerekiyor demişti.
ABD Merkez Bankası ise enflasyon baskısı ortada yokken, düşük işsizlik olmasını kabul edemiyor. ABD enflasyonu kabaca yüzde 1.6 düzeyinde ve kıpırdamıyor. Ücretler de oldukça geriden geliyor, artmıyor.
FED Başkanı Janet Yellen enflasyonun hedeften düşük kalmasının nedeni olarak, işgücü piyasasında ekstra kapasite olmasını ve doların değerlenmesini düşünüyordu. Ama bu yıl bu faktörlerin ortada olmamasına rağmen enflasyonun gene de yüzde 2 değerinin altında devam etmesi, nedenini anlayamadığımız bir konu olarak ortada duruyor diyerek itirafta bulunmuştu.
Avrupa Merkez Bankası ise, milyarlarca euroluk varlık alımının eurozone bölgesi büyürken ve de siyasetçilerin riskli durumda olmamasına rağmen, neden sürdürüldüğü konusunda eleştiriliyor.
İngiliz Merkez Bankası ise Avrupa Merkez Bankası’nın kuyruğunda. Para Politikası Komitesi üyeleri ise faizler yükseltilsin mi ve yoksa hiç dokunmayalım mı konusunda anlaşamıyorlardı. Yönetimdeki beş kişinin üçü bir şey yapılmamasını tercih etmekte idi. Başkan Mark Carney de şu anda bir şeyi değiştirmeyelim,faiz artırmayalım, işler iyi gidiyor diyerek onlara katılıyordu. Ama Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, kasım ayı sonunda da fikrini değiştirdi ve de pound değerlenince de, 10 yıl içinde ilk defa faizi artırın dedi. İngiltere de ona uyuyor. 10 yılda ilk defa pound değerlendi.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda ise önce başka ülkeler faiz değiştirirken seyretmeyi seçmişti. Ancak sonra, kasımda yen 2017 limitinin en üstüne çıktı. Bu durumda değişim gerekmiyordu ama Japon Merkez Bankası da faizleri artırmayarak, nasıl herkesin tersine gidebilirdi?
Merkez bankalarının çoğunun durumu, birbirine pek benzemiyor,bu
nedenle de farklılıklar az da olsa devam edecek gibi görünüyor.
AKŞAM