Bu anayasa referandumundan ya da bu konunun bu referandumda bir madde oluşundan münferit bir prensip meselesidir bence. On sekiz yaşında seçilme hakkı konusu, gerek felsefi gerek prensip olarak kanaatimce olmazsa olmaz bir nokta. Çünkü çok basit bir deyişle bir kişinin kendisini yönetecek kişileri tayin etme yaşı ne ise tayin edilenlerden biri olma yaşı da o olmalıdır. Bu bir prensiptir. Uzun yıllardır şunu söylüyoruz; on sekiz yaşındaki bir genç ülkesini yönetecek olan kişileri, ülkesinin istikbalini belirleyecek olan kişileri tayin edebilir ama bu akla bu öngörüye sahip olan biri; “Hayır ben de bu kişilerden biri olacağım!” dediğinde aldığı cevap; “Yaşın küçük…” Her şeyin ötesinde, kanaatimce burada prensip olarak bir tutarsızlık vardır.
Bugün bu konuya neden karşı çıkıldığı ile ilgili bir kaç eleştiriyi dinleme fırsatım oldu. İlk eleştiri; on sekiz yaşında bir gencin seçim kampanyaları içerisinde yeteri kadar maddi gücünün olmayacağı, cebinde parasının olmayacağı ve dolayısı ile ancak ve ancak imkânları olanların çocuklarının milletvekili olabileceği. On sekiz yaşında cebinde parası olmayan bir genç yedi yılda ne büyük atılımlar yapar ki, yirmi beş yaşına geldiğinde milletvekili olabilecek paraya pula sahip olsun? O zaman, eğer mevzu bir milletvekili adayının parası olması ise açık ve net bir şekilde banka hesabınızda şu kadar paranız yoksa milletvekili olamazsınız diye bir madde koymak gerekir. Böyle bir madde de olamayacağına göre insanların parası olup olmayacağı önyargıları ile hareket etmek çok da doğru olmaz ve gençlerin önünü tıkamaktan başka hiç bir anlamı da yoktur. Milletvekilliğini paraya endeksli hale getirmemek gerekir.
İkinci nokta ise “Askerlik meselesi”. Eğer askerliğini yapmamış bir genç milletvekili olmuş ise askerden muaf tutulması tartışılmaktadır. Bugün Türkiye’de askerliğin başlama yaşı on sekiz olabilir ama yüksek lisans, doktora ya da farklı sebeplerden tecili olan o kadar çok yirmi beş – otuz yaş arası insan vardır ki… Doğrusu bu işi askerliğe endeksli bir noktaya getirmemek, on sekiz yaş hadisesini farklı bir bahis olarak değerlendirmek olacaktır.
Bedelli askerliği baki tutup, gerekli dönemlerde devletin ekonomisine bütçe katkısı sağlamak için bedelli askerliğe tamam denilip ancak askerlik sebebiyle milletvekilliği yaşının on sekize düşürülmesinin önüne mani çıkarılması çok doğru bir yaklaşım olmaz.
Bütün bu kanaatlerin hepsinden daha da önemli ve göz ardı edilemeyecek bir gerçek daha var. TBMM’nin Araştırma Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın hazırladığı rapora baktığımızda dünyanın 190 ülkesinde yapılan araştırmada; 51 ülkede seçilme yaşının 18 olduğunu görüyoruz. Enteresandır ki bu ülkelerin yüzde 73’ü ileri demokrasi olarak tabir ettiğimiz Avrupa Birliği ülkeleri. İçerisinde Almanya’nın, İngiltere’nin, Portekiz’in, İsviçre’nin, Fransa’nın, Belçika’nın olduğu ülkeler.
Başkanlık sisteminin en iyi işlediği ülkelerden biri olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri’nde ise Wisconsin, Ohio, Rhode Island gibi eyaletlerde, temsilen en yetkili kişi olarak tayin edilen valinin seçilme yaşı on sekiz olarak belirlenmiştir.
Başka bir veri belki bizler için daha da çok önemli olacak. Hemen hemen aynı konuşmalar, yıllar önce seçilme yaşı otuzdan yirmi beşe düştüğü dönem yine Türkiye’nin gündemine gelmişti. Bu dönemde ben Doğru Yol Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanlığı görevini yürütmekteydim. Arkadaşlarımla birlikte seçilme yaşının yirmi beşe, hatta on sekize düşmesini savunmaktaydım. Çünkü bizler için bu bir prensip meselesiydi, gençliğin olmazsa olmaz hakkı ve bir gençlik politikasıydı. Bu fikrimde aradan neredeyse on beş sene geçmesine rağmen hala bir değişiklik olduğunu söyleyemem.
O gün de seçilme yaşının yirmi beşe düşmesi mevzu olduğunda aynı tarz eleştiriler Türkiye’nin gündemine gelmişti. Peki, ne mi oldu? Çok enteresan bir istatistik bu korkuların, bu önyargıların ve bu vesveselerin ne kadar asılsız ve boş olduğunu bugün bize gösteriyor. TBMM’de beş yüz elli milletvekilinden bugün sadece ve sadece dokuzu 25-35 yaş aralığında. Yani “genç” diye tabir edilen milletvekili sayısı sadece 9. AKP’nin meclisteki milletvekili yaş ortalaması 50, CHP’nin 52, MHP’nin 54 ve HDP’nin 46… Yani TBMM’de koltuk sahibi hiç bir partide bırakın 25’i, 30’u, 35’i, 40’ı, 45’in altında bir vekil yaş ortalaması göremiyoruz. O yüzden sanılmasın ki milletvekili seçilme yaşı on sekize düştüğünde bütün meclis on sekiz yaşında milletvekillerinden oluşacak. Bu arada şunu da söylemeden geçemem keşke on sekiz yaşında ya da yirmili yaşlarında vizyoner, öngörülü, içinde vatan millet sevgisi ve heyecanı dolu onlarca milletvekili meclisi doldursa, o zaman hem Türkiye’nin geleceği açısından, hem öngörüler açısından çok daha farklı bir noktada oluruz.
Bu anayasanın ve bu referandumun neticesi ne olursa olsun meclisin ittifak halinde alması gereken karar seçilme yaşının on sekize indirilmesi konusudur ve bu mevcut tekliften münferit olarak acil çözülmesi gereken bir hadise olduğunu düşünüyorum.
(www.hurriyet.com.tr)