Suudi Arabistan Kralı’nın oğlu ve de nerede ise tüm ülkeyi yöneten kişi olan Muhammet bin Salman iki ay kadar evvel rüşvet ve dümen karşılığında milyarlarca dolar elde eden vatandaşları yakalayarak, 2017’nin son aylarında, Riyadh’daki lüks Ritz Carlton Oteli’ne tıkmış ve ancak para ödeyenleri, hak edilmemiş servetlerinin yüzde 70 kadarını ödedikleri takdirde serbest bırakacağını söylemişti.
Otel hapsinden kurtulmak isteyenlerin bazıları ise para vererek serbest kalmayı tercih etmişlerdi. Gerçekten parayı verenler serbest bırakıldılar.
Para ödeyerek serbest kalanlar arasında yirmi yıl kadar hizmet etmiş Maliye Bakanı İbrahim el Assaf ve Suudi Telefon şirketinin eski Genel Müdürü Saud al Duwaish de vardı.
Ne kadar para toplandığı açıkça söylenmiyordu ama birçok kişinin servetlerinin yüzde 70 kadarı devlete aktarılmıştı. Aralarında bulunan, Ortadoğu’nun en büyük şirketlerinden birinin sahibinin oğlu olan Saleh Kamel de, para verip serbest bırakılanlardan biriydi.
Ama bu arada para vermeyen ve de bu nedenle Riyadh’taki Ritz Carlton’da hapis kalmayı seçenler arasındakilerden, kralın yakın akrabası, ülkenin de en zengini, milyarder Prens Abwaleed bin Talal da vardı. Hükümet Abwaleed’den 6 ila 7 milyar dolar arasında nakit ödemesini istenmişti. Ama o reddetmişti. Para vermek yerine de Suudi Arabistan borsasında kayıtlı olan ve yüzde 95 kadarına sahip olduğu ‘Kingdom Holding’ isimli şirketin hisselerini aktarabileceğini söylemişti. Kingdom Holding ve diğer sahibi olduğu şirketler, kabaca 9 milyar dolar değerindeydi.
Prens Muhammet bin Salman rüşvet kökenli servetlere el koymaya iki ay kadar önce başlamıştı ve toplamda 150 kadar prens, bakan ve de iş insanının servetlerine el koyacaktı. Açıklamalara göre prens 100 milyar dolar kadar bir fon elde etmeyi planlıyordu. Eğer ödemeler yapılmazsa da, o zaman mahkemeye gidilecekti.
Birçok Suudi vatandaşı el koyma operasyonunu destekliyorlardı. Ama ödememeyi seçenlere ne yapılacağı doğal olarak birçok bankacı ve diplomatı rahatsız etmişti. Çünkü paralar tam alınamazsa, krallığın modernleştirilmesi pek mümkün olamazdı.
Prens Muhammet de aslında ülkenin resesyonda olduğu bir dönemde, paralara el koymakta gecikiyordu. Prens Muhammet sonunda yabancı yatırımcılardan fon almak zorunda kalıyordu! Ve de Yemen’de, Houthi isyancıların son iki aydır gönderdiği balistik füzelere karşı da durmak zorunda idi. Prensin işi zor.
(Akşam)