Aşağıdaki tarih özetleri ABD gazetelerinden alınıyor, ama gerçek oldukları da bilinen şeyler.
1917 yılında, İngiliz Generali Edmund Allenby Kudüsü, 500 yıldır (1517 yılından beri) orayı elinde tutan Osmanlı’dan almıştı. O günden bu yana Kudüs Müslümanlar, Hristiyanlar ve de Museviler arasında kavga konusu olmuştur denilebilir. Kavgayı aslında çıkartan Britanya idi. Şimdi ise İsrail ve Filistin arasında, kavga ve savaş temel konu oluyor. İngiliz borusu artık ötmüyor ama, ABD Başkanı Trump ise “hariçten gazel okuyor” ve Kudüsü “arsa satan emlakçı” gibi davranarak İsrail’e verip, dünyanın başını belaya sokacak. Tabii Kudüs kavgası aslında bin yıldır mevcuttu. Ama şimdi, durum biraz farklı.
1917-1948 arasında ortalığı karıştıran işgalci Britanya idi. İngilizler Musevileri Kudüs’e sokarken,Araplar da Osmanlı’nın çöküşünün faturasını ödemeye başlamışlardı. Aslında 1939’da Avrupa’da Musevileri tehtid eden soykırımından kaçanları Britanya bugünkü İsrail’e sokmamaya çalışmıştı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ise BM iki ülkeli bir bölünme planını gündeme getirmişti.
1948-67 arasında Araplar bölünme planını red ederken, İsrail de 1948 tarihinde bağımsızlık peşinde koşmaya başladı. Araplar askeri çekişmeyi kaybettiler, Kudüs ikiye ayrıldı. İsrail 1950 yılında tam kuruldu ve de Kudüs’ün batısı İsrail’e geçti, Araplar ise doğu kısmını eski kısım dâhil ellerinde tuttular. İsrail başlangıçta Kudüs’te değil, Herzliya veya güneyde başkent kurma planı yapmakta idi. Ama İsrail birçok kamu kurumunu Kudüs’e taşırken, yabancı ülkeler elçiliklerini sadece Tel Aviv’de kurdular.
Ancak 1967 savaşını Araplar kaybedince de İsrail, Sınai yarımadasını ve Gazze’yi Mısır’dan ve de Batı ve Doğu Kudüs’ü Ürdün’den ve de Golan’ı da Suriye’den aldı. Kudüs daha önceleri pek önemli değilken önem kazandı ve 1977 yılında Menachem Begin’in sağcı partisi ise Kudüs’e önem vererek, dindarların siyasete karışmasının yolunu açtı. Ama Doğu Kudüs pek ele alınmamıştı.
1993-bugün arasında ise Oslo Anlaşması Gazze’yi ve Batıyı yönetecek bir Filsitin yönetimi kuruldu. 2000 yılında ise Ariel Sharon, Al Aqsa Camii’nin olduğu tepeyi kavga konusu yaptı ve de çıkan mücadelede 3000 Filistinli ve 1000 kadar İsrailli öldürüldü.
Uluslararası teşkilatlar İsrail’in 1967 yılından bu yana Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin kabul edilemeyeceğini savunuyorlar. Trump ise Araplar ile İsrail arasındaki kavgayı daha da büyütecek bir adımı attı ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti.
Dünya’nın çok büyük sayıda ülkesi bu Trump adımını desteklemeyecek. Bu nedenle de Arap ve Musevi kavgası da devam edecek. Kudüs’ün İsrail’e ait ve de Başkenti olması konusunda İsrail çok az sayıda ülke tarafından destekleniyor. Kavga devam edecek, hatta büyüyecek diye düşünüyorum.
(AKŞAM)