Başlıkta iddialıyım eğer bu ülkenin gençleri sınav için okulu terk ediyorsa bu ciddi bir sorundur. Eğitim bu ülke için her sektörden daha önemlidir. Ülkemizin geleceği için ekmek kadar değerli olan üreten gençliğin yetiştirilmesi hayati önemdedir.
Peki, bunu ne kadar başarıyoruz? Bu köşeden buna dikkat çekmeye çalışıyorum. Ama Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde olduğu gibi ülke olarak bir türlü üst aşamalara geçemiyoruz. Halen eğitim denince en alt kademedeyiz; yani fiziki yapı, okul güvenliği, öğretmen ihtiyacı, kitap ihtiyacını konuşmaktan öteye gidemiyoruz. Oysa bu aşamaları geçip STEM, endüstri 4.0, inovasyon gibi konuları konuşmamız gerekiyor.
Maalesef geçen hafta olumsuz bir eğitim verisi açıklandı. TEDMEM, 2017 Eğitim Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. Raporda, açık öğretim liselerine kayıtlı öğrenci sayısının son 5 yılda yüzde 65 arttığı ve lise çağında 100 gençten 18’inin okul dışında olduğu belirtildi. 2011 yılında açık öğretim lisesine kayıtlı öğrenci sayısı 940 bin 268 iken, 2017 yılında bu sayı 1 milyon 554 bin 938 olmuş.
Dolayısıyla son 5 yılda açık öğretim lisesine kayıtlı öğrenci sayısında yüzde 65 oranında bir artış kaydedilmiş. 2017-2018 eğitim öğretim yılında lise son sınıfta okuyan öğrencilerin yüzde 15’inin açık öğretim lisesine kaydı yaptırdığı belirtiliyor.
Sınavda soru çıkmayan dersten kaçış
Peki, ama bu çocuklar neden örgün eğitimi yani okulu bırakıp açık liseye yani okulsuz eğitime geçiyorlar.
Bunun nedenlerine geçmeden önce şunu belirtmeliyim; eğitimin amacı bir süreç dahilinde öğrencilere beceri ve olumlu davranış kazandırmaktır.
Peki, ama bu çocuklar ve aileleri neden okul sürecini terk ediyorlar. Bunun en net ve doğru cevabı liselerimizi üniversite sınavlarına o kadar bağladık ki öğrencilerin ve ailelerinin liseden tek beklentisi üniversite sınav başarısı haline geldi. Bu da sınav başarısı için her yol mubah kavramını doğurdu. Yani öğrenci okulu, öğretmeni, dersi, okul sosyalliğini bir kenara bırakıp sınav hazırlığı için okulu terk ediyor. Üstelik bu süreç 5 yılda sürekli gelişerek devam ediyor.
Üniversite sınavlarında çıkan sorular okul müfredatından olmasına rağmen, yani okulda öğretmenin dersini dinlemeleri gerekirken, o dersi dinlemeyi ve okulda olmayı tercih etmiyor öğrenciler. Okullarda üniversite sınavlarında soru çıkmayan derslerden kaçıyorlar. Bu derslerin yerine test çözmek için açık liseyi seçiyorlar. Sayın Bakan ve eğitim yöneticileri bu çok ciddi bir durumdur.
Bu çocuklar liseye sadece üniversite sınavı için gitmemeli eğer öyleyse vay halimize. O zaman şu soru da akla gelir: Biz okullarda sadece test çözecek nesil mi yetiştiriyoruz?
(POSTA)