Ben her seferinde dünyanın farklı ülkelerinde yükseköğretimin nasıl finanse edildiğini anlatmaya çalıştım. Türkiye bu konuda oldukça sorunlu bir ülke, kamu üniversitelerinin finansmanı aynı bir ilkokul gibi kamu kaynaklarından karşılanıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki üniversiteler, bırakın devletten kaymak almayı devlete ek kaynak yaratıyor.
Bizde ise bütünüyle devlete yük durumundalar. Bakın size dünyadan birkaç örnek vereyim: Harvard Üniversitesi 2009-2013 yılları arasında 3 bin 249 patent üreterek, 22 milyar dolar gelir elde etmiş.
Bunun dışında mezun bağışları, proje gelirleri toplamı 42 milyar doları buluyor.
Peki, devletten kaynak alıyor mu? Tabii ki hayır. Stanford Üniversitesi kuruluşundan bu yana 39 bin 900 şirket çıkarmış. Bu şirketlerde 5,4 milyon insan çalışıyor ve bu şirketlerin yıllık cirosu yılda 2,7 trilyon dolar. Keza, Stanford bir ülke olsaydı dünyanın 10’uncu büyük ekonomisi olurdu.
Peki, bu nasıl oluyor. Bir üniversite bunu nasıl başarabiliyor da bizim üniversitelerde ne eksik?
Bizde üniversiteler üretmiyor, devlet kaynağı ile yaşıyor, ek kaynak yaratamıyor. Laboratuvarlar çoğunlukla boş yatıyor. Peki, şimdi bir düşünün: Her üniversite kendi bölgesindeki sanayi kuruluşlarının araştırma merkezi haline gelse bu şirketlerin AR-GE bütçeleri üniversitelere aksa, üniversiteler laboratuvarlarını şirketlere açsa onlar için çalışsa, şirket yöneticileri üniversitede dersler verse, buradan gelen gelirler üniversitelerin bütçesini oluştursa, üniversiteler devletten para almasa ve bu üniversitelere ayrılan paralar ilköğretim ve liselere yönlendirilse kötü mü olur? Peki, bunu yapmamız için engel nedir?
Şirketler üniversitelerle çalışmalı
Çözümü, daha önce farklı yazılarımda ve farklı mecralarda dile getirmiştim, burada tekrar yazayım: İlgili bakanlar üniversitelerle şirketleri bir araya getirecek. Sonra bu şirketler üniversiteler içinde laboratuvar yapılması ve çalışması için destek verecek.
Bu laboratuvarlardan çıkan buluşlar ilgili şirketin olacak. İlk etapta üniversitelerin kamu kaynağını kullanması yerine üretmesi sağlanacak. Unutmayın, üniversiteler bildiğiniz anlamda okul değil, birer bilim, buluş ve yenilik merkezi olmalıdır.
Aksi halde bizim fakir fukaranın verdiği vergileri üretime ve istihdama harcamak yerine tembelliğimizden üniversitelere kullanıyoruz.
Peki, şirketlerin AR-GE bütçelerini üniversitelere yönelterek çok üretken bir yapı yaratmak iyi olmaz mı? Bu lafımdan yanlış anlamayın, ben kaynakların yanlış kullanımına itiraz ediyorum.
(POSTA)