BAU HABER
  • GÜNDEM
    • WEBTV
  • EKONOMİ
  • EĞİTİM
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SAĞLIK
  • DÜNYA
  • FOTO GALERİ
  • WEBTV
  • KÜNYE

Üniversiteye Yeni Giriş Sistemi Nasıl Olmalı ?

25 Eylül 2017 | Turgay Polat

Hazır Cumhurbaşkanımız tartışmaya açmışken bence memleketin en büyük sorunu olan sınavlar konusunda yazmak istedim. Çünkü bu memlekette eğitim sadece sınav sistemi değişirken konuşuluyor. Bu üzücü ama neyse en azından konuşuluyor deyip sevinelim. Benim eğitimci olarak 20 yıllık profesyonel yaşantımda birçok konuda kendimi yenileme fırsatı buldum. Bütün dünyaya baktığımda eğitimci olarak üzüldüğüm ve değiştirmeye gücüm yetmediği için kahrolduğum tek şey üniversitelerimizin öğrenci alım sistemidir. Düşünebiliyor musunuz, bu çağda halen 2 milyonu aşkın genç insanın 12 yıllık eğitiminde tanımak ve yönlendirmek yerine bir sınavla geleceğe yönlendiren bir sisteme sahibiz. Bu çocukların kişisel özellikleri kimsenin umurunda değil. Ben maalesef tüm dünyayı incelediğimde aklımda tek cümle oluşuyor “Çok kötü bir üniversite giriş sistemine sahibiz ve dünyada bizim kadar gençlerine eziyet eden ülke yok.” Bunu söylerken inanın çok sağlam dayanaklarım var.

***

Lise eğitimi ve onun devamı üniversiteye geçiş sisteminin her yıl ne kadar öğrencimizi yok ettiğini hiç düşündünüz mü? Bir düşünün 1974’den bugüne tam 43 yıldır uygulanan ve her yıl milyonlarca öğrencinin katıldığı bir sınav. Sadece bu yıl 2.2 milyon aday. Bir hesap yapın Allah aşkına bu çocuklar günde 2 saat test çözse biz bu yıl 2 milyar saat test çözüyoruz. Bu akla ziyan bir iş değil de nedir? Bunun yerine daha farklı şeyler öğretseydik memleket ne olurdu bir düşünün. Yine düşünün her yıl bu sınavdan soruların tamamına yakını yapan ilk 1000 öğrenci yani 42 bin “dahi” olmalıydı. Peki nerede bu “dahi” ler. Sonuç olarak; sizce bu sistem doğru yönlendirme yapabiliyor mu? Üniversite sınavları liseyi esir almış en iyi lise en iyi dershane olmuş durumda. Kişisel beceri ve yetkinlikleri gelişmesi için lisede en ufak bir çabamız yok. Varsayalım üniversite sınavı başarılı ve önemli 4 yıllık lisede tek amacımız bu sınava hazırlık olarak yürütülüyor. Sizce bu sağlıklı mı? Hadi bunu da geçelim, ABD Çalışma Bakanlığı’nın bir araştırması lütfen sıkı durun “lisede okuyan öğrenciler üniversiteden mezun olduklarında yüzde 65’i şu an olmayan yeni bir mesleği yapacaklar” diyor. Yani? Yanisi şu, sizin bugünün doğrularıyla yaptığınız eğitim maalesef gelecekte çocuklarımızın başarısız olmasına yol açacak bu kesin. Üstüne üstlük bizim eğitim sistemimiz bugünden de geri durumda.

Oysa tek başına sınav oldukça anlamsız ve çağdışı. Bunun yerine elbette konulacak bir sürü yöntem var. Örneğin öğrencileri 12 yıllık eğitim yaşamını baz alarak üniversiteler öğrenci seçebilir. Öğrenciler sınava hazırlanmak yerine becerilerini geliştirmek için dersler alır, kurslar alır ve bir CV oluşturur. Bu CV, öğrencinin ders başarıları, öğrencinin eğitim almak istediği alanla ilgili “essey”leri alınır. Bu süreç hem okulları geliştirir hem de her adımı gelişmeyi, yeni bir öğrenmeyi ve en önemlisi de kabul sürecinde sadece öğrencinin kişisel yapısını temel alan muhteşem bir süreç olur. Açıkçası ülke olarak çocuklarımızı ve onları okutacak üniversiteleri bu süreçten mahrum bırakmamızı ve neden halen bu sisteme geçmediğimizi anlayamıyorum.

Tabii benim en büyük itirazım gençlerin yani gelecek insan kaynağımızın sadece akademik başarıya bağlı yönlendirilmesi ki bu çok ama çok sağlıksız bir süreç. Hele hele bu çağda her gencin daha iyi yetiştirilmesi gerekirken biz bir sınav ve bir merkezi yerleştirme dediğimiz ucube ile uğraşıyoruz. En azından çocuklarımızın bu sistemde kendilerini gerçekleştirmeleri için bir çözüm önermek istiyorum. Sistemi toptan değiştirmek şu an olası değil ama en azından bu sistem kimin ne olacağına karışmasın. Kimin reklamcı olacağına çözdüğü coğrafya sorusu, kimin mühendis olacağına tarih soruları değil, üniversiteler karar versin.

Peki çözüm ne? Üniversiteler için bir değil birden fazla, sürekli defalarca girilebilecek sınavlar yapalım. Bu sınavların sonuçlarını isteyen üniversite istediği gibi bir kriter olarak kullanabilsin. Ama bu sadece bir kriter olsun. Bunun sonucuna göre üniversiteler her bölüm için başvuru barajları açıklayabilsin. Bu durumda isteyen üniversite istediği barajı koyarak öğrenci havuzunu genişletip daraltabilir. Böylece öğrenci havuzunu belirleme şansı olur. Sonra her üniversite başvurma hakkı olan öğrenciden lisede yaptıkları projeler, yetenekleri, sosyal sorumluluk çalışmaları ve ilgilerine göre başvurular alsınlar. Sonra üniversiteler öğrenciler bu başvuru kriterlerine göre kabuller ve eğer vakıf ise burslar versinler. Sonuçta ABD bunu yüz yıldır yapıyor neden biz yapmayalım? Eğer üniversiteye girişte sınav yerine yukarıda saydığım özellikler öne çıkarsa liselerde de eğitim değişir ve öğrenciler proje yapmaya, sosyal sorumlulukla uğraşmaya, okumaya ve kendini geliştirmeye başlarlar.

***

Ben buna hızlıca geçilmesini beklemiyorum ama en azından çağrım 2018 ÖSYS’de işe merkezi yerleştirmeyi kaldırarak başlayalım. Öğrenciler sınav puanlarını alsınlar ve üniversiteleri belirledikleri barajı geçenler o üniversiteye başvursun. Üniversite isterse o bölüm için mülakat, uygulama vb. çalışmalarla öğrencilerini seçsin. Bu Türkiye’de olmaz diyebilirsiniz. Bu sistemi 4 yıldır Türkiye’de uygulayan üniversite var. Lütfen Apply BAU’yu inceleyin bakın neler oluyor. Bu uygulama tüm üniversitelere yayıldığında iddia ediyorum iki yıl içinde üniversitelerimiz daha üretken, öğrencilerimiz daha mutlu olacaklardır.

 (KARAR)

0inShare

  • Savaş halinde hangi ülkeden kaç asker çıkar?
  • Son dakika! Başbakan Yıldırım: Savaşa falan girdiğimiz yok | Canlı
    Başbakan canlı yayında soruları cevaplıyorSavaşa falan girdiğimiz yok
  • Son dakika! Barzani: Referandum Kürdistan devleti kuracağımız anlamına gelmiyor
    Barzani: Referandum devlet anlamına gelmiyorTürkiye bizi anlasın
  • Derbi hakemi Ali Palabıyık\'ın notu belli oldu
  • Bakan Tüfenkçi: Habur Sınır Kapısı kapatılmadı
  • Erdek\'in düşman işgalinden kurtuluşuna ölü domuzlarla katıldılar
  • Kuzey Irak\'taki Barzani referandumu başladı
  • 25 Eylül Pazartesi yurtta hava durumu: Meteoroloji uyardı
  • Son dakika! Referandumda ilk oy atıldı, Dışişleri son kez uyardı: Yok hükmünde, tanımıyoruz
  • F serisi plaka artık yok satmıyor, iade ediliyor
  • Erbil\'de son perde
  • Mustafa Karaalioğlu yazdı: Kadir Abi...
  • Erdoğan, Ruhani\'ye \'sınırları kapat, ticareti durdur\' önerisiyle gidecek
  • Mehmet Evkuran yazdı: Ehl-i sünnet ve’l-cemiyet
  • Enfeksiyon zili çaldı
  • Fabrikalar üç vardiya çalışıyor ama yatırım az
  • Türkiye’deki sanatçılar sanatla ilgilenmiyor
  • Ford Fiesta Almanya’da yerli gibi üretiliyor
  • Dünyaca ünlü ürünlerin ilk hali
  • Dünyada hiçbir ülkenin sahiplenmediği yerler
  • Savaş halinde hangi ülkeden kaç asker çıkar?
  • Son dakika! Başbakan Yıldırım: Savaşa falan girdiğimiz yok | Canlı
    Başbakan canlı yayında soruları cevaplıyorSavaşa falan girdiğimiz yok
PrevNext

Diğer Yazıları

Turgay Polat19.09.2017
TEOG sistemi
C umhurbaşkanı’nın açıklaması sonrasında TEOG’un kesinlikle kalktığını söylemek lazım. ‘Peki yerine ne gelecek, gelen gidenden iyi mi olacak? Ya torpil olursa’ diyenlere birkaç söz söylemek…
Turgay Polat16.09.2017
Eğitim umut olmaktan çıktı mı?
O kullar açılıyor, yeni bir öğretim yılına milyonlarca öğrenci, öğretmen ve aile merhaba diyecek. Öğretim yılına her sene olduğu gibi eğitimin içerik ve geleceğini konuşmak yerine; servisler, inşaatlar,…
Turgay Polat12.09.2017
YÖK sordu, ‘Neden tercih yapmadınız?’
İki hafta önce 2017 ÖSYS’de neden kontenjanların boş kaldığını yazmıştım. Birçok kişi bana kızmış yazdıklarımın abartı olduğunu söylemişti. Bu süreçte YÖK Başkanlığı, çok doğru bir…
  • «
  • <
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • >
  • »

Yorumlar

Yorumlar
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 17:22
YORUMA CEVAP YAZ50
Önce üniversiteler gerçek üniversite olmalı. Oturmuş bir üniversite eğitimi ve organik işveren yapısı olsa neyse. Mezunların 4 seneyi neden harcadıklarını sorguladıkları ayağı yere basmayan sisteme adaletli öğrenci almak da bir erdemdir ama nihayetinde me işe yarıyor ona bakmak lazım. Hocalara ve yönetimlere bakın, laboratuar imkanlarına bakın. Yayınlara ve projelere bakın. Kaçında amaçlanan eğitimi dünya standardında verecek yapı var? Gerçek verilere dayalı olarak sistemi değerlendirmek ve eksik olan hususları ortaya çıkarmak lazım. Öğrenci, veli ve hocalarla anket yapmak lazım.
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 16:37
YORUMA CEVAP YAZ30
Mevcut sınavlardan yeteri puan alamayan birinin gerçekten tıp ya da mimarlık vs. okuyabilecegine inanıyor musunuz ? Aslında bu sınavlar inanılmaz bir şekilde öğrencileri zeka düzeylerine göre sıralayabiliyor… üniversitedeki arkadaşlarımı düsünüyorum da tek farkımız çalışkanlıktı… Sorun genç nüfus çok fazla ve ailelerin kaliteli eğitim talebi inanılmaz derece arttı bunu görmek lazım… zaten mevcut sistemde doğal bi seçilim oluyor, spor lisesi, güzel sanatlar lisesi, adalet lisesi, tarım lisesi, fen, imam hatip vs…
KARAR OKURU
M. Ç23 Eylül 2017 18:52
10
Kaliteli eğitim mi? İş garantisi mi? İstihdam ve nasa başı isteğine kadar uzanan bir sorun.
İsim
Yesevili …23 Eylül 2017 15:39
YORUMA CEVAP YAZ50
Türkiye’nin gerçeklerinden kopuk bir yaklaşım düşünüyorum … Türkiye’de merkezi yerleştirme ortadan kalkarsa zeki ama fakir, zeki ama sıradan ailenin çocuğu olan birçok öğrenci üniversitede okumak yerine pazarda limon satmak zorunda kalır … Türkiye’nin gerçeklerinden kopuk bir yaklaşım … Daha 2 yıl öncesine devletin pekçok üniversitesinin yönetimini bir terör örgütü ele geçirmişken nasıl merkezi yerleştirmeyi boşverelim her üniversite kendi öğrencisini kendi seçsin gibi bir yaklaşımda oalbilirsiniz ?!
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 13:54
YORUMA CEVAP YAZ50
hocam, gelişmiş ülkelerin sosyo- ekonomik koşulları, bizde yokken; bu ülkelerin sınav sistemini bize taşımak, orta alt ve alt tabaka çocukları (-ki gelir dağılımı adaletsizliği yüzünden bu kitle oldukça kalabalık) hesaba katmamak olmuyor mu?
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 13:19
YORUMA CEVAP YAZ70
Türkiye gerçeklerinden uzak öneriler… tarafsızlık, kendi düşüncesini dayatma, liyakat, adam kayırma, iş ahlakı vb. konularda batılı ülkelerin yanına bile yaklaşamıyoruz… Hal böyleyken sınavsız üniversite hayaldir… işin en ironik tarafı üniversiteler kendi hocalarını adil bir şekilde almıyorlar ki… Asıl sorun üniversitelerin kopyala yapıştır zihniyetinde çalışandan her zaman nefret edilir ülkemizde ki kendi tembellikleri görünür hale gelmesin…
İsim
Karar okuru23 Eylül 2017 13:04
YORUMA CEVAP YAZ00
Üniversite sınavların hazırlanan gençlerimiz binlerce test çözüyor, çok fazla zaman ve enerji harcıyor.Bu çalışmalar gençlerimize ne kazandırıyor diye bir soru sorsak hayal kırıklığı ile karşılaşırız: Gençlerimiz iyi derecede İngilizce mi öğreniyor? Gençlerimiz felsefe tarihini ve siyasal düşünceler tarihini bilip bu konuda kendi medeniyetimizin ne söylediğinden mi haberdar oluyorlar?Bu nasıl olur? Gazali’nin Tehafetül Felasifesini vulgarize edersin ve felsefe tarihi ve siyasal düşünceler tarihi yanında okutursun.Yani gençlerimiz insanlığın medeniyet tecrübesini bilip kendi medeniyet değerleriyle karşılaştırma imkanı bulabilmeli.Bunun için liselerimizde “Demokrasi ve Özgürlük Tarihi “,”Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi “dersleri okutmalıyız. Edebiyat derslerinde çağımızda yetişmiş dünya çapındaki bilim ve fikir adamlarımızın yazılarına yer vermeliyiz ki gençler çağımızın sorunları karşısında şaşkınlık yaşamasınlar.Örneğin Atilla Yayla, İlber Ortaylı, Halil İnalcık, Ahmet Yaşar Ocak, Erol Güngör,Mensur Akgün, Ünal Çeviköz , Ahmet Özemre, Taşkın Tuna Prof.Dr Mehmet Bayraktar gibi daha pek çok değerlerimizden gençlerimiz istifade edebilmeli. İngilizce eğitimimizde olmazsa olmaz şartlar arasında addedilmeli.Bütün İngilizce öğretmenleri liselerde toplanmalı haftalık 10 ders 4 yıl müddetle okutulmalı ve üniversite sınavlarında matematikle eş değerde değerlendirilmeli. Matematikten yalnız fonksiyon türev ve integralden soru sorarak, Amerika ve Almanların olimyat yarışmalarda sordukları soruları üniversite girişte sormaktan vazgeçmeliyiz.
İsim
külyutmaz23 Eylül 2017 12:53
YORUMA CEVAP YAZ30
Bu sistemin çalışabilmesi için üniversitelerin özel ya da devletten yardım alacaklarsa yaptıkları araştırma ve patent oranında devlet yardımı almaları gerekmektedir.Rekabet tesis edilmedikçe hiç bir sistem çalışmaz.
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 12:45
YORUMA CEVAP YAZ21
Üniversite-siyaset bağı kopmalı. Üniversiteler özelleşmeli.
İsim
..23 Eylül 2017 11:34
YORUMA CEVAP YAZ00
Turgay Bey, Önerileriniz içinde “Üniversiteler için bir değil birden fazla, sürekli defalarca girilebilecek sınavlar yapalım. Bu sınavların sonuçlarını isteyen üniversite istediği gibi bir kriter olarak kullanabilsin.” kısmına sonuna kadar katılıyorum ve benim yıllardır dillendirdiğim bir şey. Ayrıca meramını anlayıp anlatma meselesi SAT de olduğu gibi “essey” yazma ve değerlendirme bence Türkiye’de de çok kolaylıkla uygulanabilir, dahası en büyük eksiklerimizden birisi. Ancak etik değerlerin neredeyse hiç oluşmadığı ülkemizde diğer önerileriniz maalesef ensesi kalınların önünü açacaktır. Siyasetin üniversitelere bu kadar çok girdiği bir ülkede öğrenci kabullerinde hakkaniyet beklemek pek mümkün değil bence.
KARAR OKURU
KARAR OKURU23 Eylül 2017 18:45
00
SAT kompozisyon (essay) yazma zorunluluğu kaldırılıyor. Amerika’da eğitim sistemi oturmuş. İlk 50’deki üniversiteleri arasında lisans seviyesinde fark az. Bu yüzden seçerken sadece kıvrak zeka yerine diğer subjektif ölçüleri de kullanabiliyorlar ki üniversiteleri dolsun. O yüzden aynı sistem bizde çalışmaz çünki bşzde iyi bölümlerin öğrenci kapasitesi 5000’den az. O zaman bu bölümlere girmek için bir yarış var. Mesele bütün üniversilerdeki bölümlerin kalitelerini artırmakda. Şu an iyi bilinen üniversitelerde dahi ciddi eğitim verebilecek bölüm sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Sitasi aflar ile bunu ikeriye götürmek zor.
İsim
Veni vidi23 Eylül 2017 10:20
YORUMA CEVAP YAZ02
Üniversiteler kendi öğrencisini kendi seçebilmeli. Ama bunu birden merkezi sınavı kaldırarak yapmarsanız bölümlerin tecrübedizliği ve afam kayırmacılıktan iki sene sonra isyana sebep olur. Halbuki pilot bir kaç üniversite ile hibrid uygulama hemen başlayabilir. Diyelim itü makina merkezi sınav ile 100 öğrenci alıyor. Bu 100ü iki gruba böler 90 öğrenci merkezi sınav ile yollanır 10 öğrenciyi de kendi öğrencisini seçme hakkı veirsiniz. İki grubun not ortalamaları belirli periyotlarla takip edilir ve hatta gerekirse performansları bağımsız kurumlarca ölçülür. Bölümün seçtiği öğrencilerin başarı ortalaması artarsa 10 olan kendi öğrencisini seçme oranını arttırmasına izin verilir. Tam tersi merkezi öğrenciler başarılı olursa bu oran düşürülür. Zamanla sistem oturacak ve her bölüm öğrencisini seçme tecrübesi kazandıkça merkezi sınav ihtiyacı azalacaktır.
İsim
m5@ttmail.com23 Eylül 2017 08:33
YORUMA CEVAP YAZ32
Turgay bey, yazdıklarınızın altına imzamı atarım.20 yıllık bir eğitimci olarak şunu söylemek istiyorum.artık sizin gibi değerli eğitimcilerin biraraya gelmesi ve bir manifesto açıklaması bunun üzerinden tartışmaların yapılması şart.eğitim uzmanlarının artık yeter bu işi biz hep beraber çözeceğiz demesi gerekiyor.lütfen bunu yapın.eğitim camiası arkanızda olacaktır.hadi lütfen harekete geçin.sizin bildirinize karşı tezi olanlar varsa onlarda görüşlerini ortaya koysunlar.Meb maalesef en öksüz ve yetim kurum şu an.ben de bu çalışmanıza katkı vermeye hazırım.hadi hep beraber geleceğimizi kurtaralım.20 yıl sonra hayırla yad edilelim.burada yazdıklarınız unutulacaktır ama böyle bir çalışma yaparsanız ki bu siyasetten uzak tamamen sivil demokratik bir çalışma olmalı, bu asla unutulmayacaktır. Koçibey risalesi hala zihnimizde değil mi?
KARAR OKURU
KARAR OKURU23 Eylül 2017 12:42
00
Eğitim Şurası var. Ama işlevini yerine getirmeyen siyasi bir şova dönüştü maalesef.
İsim
Mirza Fethali Ahundov23 Eylül 2017 03:17
YORUMA CEVAP YAZ50
Turgay bey, o 42bin dahimizin en az yarısı yurtdışında,diğer yarısının ne yaptığı belli değil.Diğer yandan Tr.de merkezi sınav sistemleri Yr.şartlarına göre en uygunu.BAU yu falan hiç örnek vermeyin onu hele bugün genele hiç uygulayamazsınız.Birileri halkı aptal yerine koyuyor ama halk aptal değil.Sadece sabırla bekliyor…
İsim
KARAR OKURU23 Eylül 2017 02:14
YORUMA CEVAP YAZ10
Sorumluluklari ve ben yapabilirim duygusunu en üç noktada bulunan gençlerimize verebildigimiz anda başarıda gelecektir.
DİĞER KÖŞE YAZILARI
İbrahim Kiras - Karar.com
İbrahim KirasTaht kavgası baht kavgası değil
Mustafa Karaalioğlu - Karar.com
Mustafa KaraalioğluKadir Abi…
Mehmet Ocaktan - Karar.com
Mehmet OcaktanAK Parti iktidarında laikler de kendini iyi hissetmeli
Etyen Mahçupyan - Karar.com
Etyen Mahçupyanİhsan Dağı ne yapmıştı?
Yusuf Ziya Cömert - Karar.com
Yusuf Ziya CömertBir şiir velisiydi Cahit Zarifoğlu
Tüm yazılar
  • Trabzonspor’un kalesi düştü

    Spor

    Trabzonspor’un kalesi düştü

    THY\'den \

    Güncel

    THY’den “Erbil” açıklaması

Ermenek\'te iki otomobil çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralıKaraman’da kaza 1 can aldı
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • İletişim
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik Bildirimi
  • Hukuka Aykırılık Bildirimi
  • Reklamlar
  • Künye
  • RSS Feed

KATEGORİLER

  • Gündem
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Spor
  • Teknoloji
  • Hayat
  • Karar TV
  • Foto Galeri
  • Son Dakika Haberleri
  • Namaz Vakitleri
  • Süper Lig Puan Durumu
  • Türkiye Şehir Haberleri
© Copyright 2015 KARAR YAYINCILIK A.Ş. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz.

BİZİ TAKİP EDİN

FacebookGoogle+TwitterYouTube

Basında Bugün

Basında Bugün

Öne Çıkanlar

BAU İLE HUAWEİ’DEN DEV İŞ BİRLİĞİ

OTİZMLİ ÇOCUKLARA NOTASIZ PİYANO EĞİTİMİ

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eczacılık Fakültesi Açıldı

Apply BAU
@BAUhaber tarafından gönderilen tweetler
Bahçeşehir University

Copyright © BAU Haber

Design & Development BAUDigitalLab

Son Haberler

  • BASINDA BUGÜN
  • MEVSİM GEÇİŞLERİ HASTA ETMESİN: İŞTE GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İÇİN GEREKENLER
  • BAU İLE HUAWEİ’DEN DEV İŞ BİRLİĞİ
  • TÜRK EĞİTİMCİNİN ALMANYA’DA MEZUNİYET GURURU

Bizi Takip Edin

Bahçeşehir University /bauhaber
Bahçeşehir University @bauhaber
Bahçeşehir University /bauhaber