Baş, boyun ağrısına kalıcı çözümler sunan Kayropraktik tedavi, günlük yaşam stilimize dikkat çekiyor. Bir çok insanın uykusunda bile omurgasına zarar verdiğini söyleyen Fizyoterapist Mehmet Toprak, doğru uyumanın ipuçlarını verdi.
Günlük yaşantımızda yaptığımız yanlış hareketler gün sonunda bize ağrı olarak geri dönüyor. Yaşam biçiminin değiştirilmeden yapılanan tedavi süreci ise bir çok sağlık sorunun tekrarlanmasına sebep oluyor. Kayropraktik tedavisinin etkisini artırmak için kişilerin günlük hayatlarında, duruş, oturuş, uyuma gibi rutin hareketlerindeki bazı alışkanlıklarına dikkat etmesi gerektiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Kayropraktik Yükseklisans Programı Koordinatörü Fizyoterapist Mehmet Toprak, omurga sağlığının korunmasının kişinin kendi sorumlulukları ile ilgili olduğunu ifade etti.
“UYKU DA OMURGAYA ZARAR VERİLEBİLİYOR”
BAU Kayropraktik Yükseklisans Programı Koordinatörü Fizyoterapist Mehmet Toprak, bireylerin yaşam şeklinin kayropraktik tedavisini destekleyeceğini söyledi. Toprak şunları söyledi: “Birçok insanın farkında olmadan uykusunda bile omurgasına zarar veriyor. Bazı insanların uyandığında başında yastık olmuyor ve böyle durumlarda omurgada incinme gerçekleşiyor. Yan yattığınız zaman boyun ve omuz arasındaki boşluğu yastık tam doldurmalıdır. Doğru uyuma bu şekilde olmalı, yastık çok ince olursa boyun burkulma yapabilir, fazla yüksek olduğunda ise diğer tarafa doğru bir burkulma yapabilir. Dolayısıyla başınız yastığa temas ettiği zaman çökme miktarıyla birlikte boşluk dolmalı. O nedenle çok yumuşak veya çok sert bir yastık önermiyoruz. Aynı zamanda yataktan yan dönerek ve ayakları yataktan sarkıtıp, dirsekten destek alıp ve doğrularak omurgayı daha stabil tutmak önemli. Ters rotasyonel hareketler bunlar en çok bel fıtığı oluşma mekanizmasında diski inciten hareketlerdir. Ani kalkma hareketleri karın içi basıncımızı arttırdıkları için önerilen bir davranış değildir”
“GÜNLÜK YAŞAM STİLİ SANDIĞIMIZDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİ”
2 yöntemle yemek yendiğini belirten Mehmet Toprak, “Birinci yöntem kaşığı veya çatalı ağzınıza götürerek yemek yemenizdir ve bu doğru olan yöntemdir. İkinci yöntem ise kaşığı veya çatalı uzakta tutarak kafanızı kaşığa götürüp, yemeği yiyip, tekrar geri çekmenizdir. Bir sağlık profesyoneli olarak bunu çevremde de çok gözlemliyorum. 40 dakika süren bir yemek yeme aktivitesini günde iki üç kere yapıyorsak ve her seferinde boynu burkup geri getirdiğimiz için boyunda ciddi incinmeler oluyor. Bu yüzden günlük yaşam stili sandığımızdan çok daha önemli” diye konuştu.
“OTURDUĞUMUZ MASANIN, SANDALYENİN YÜKSEKLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”
Masa başında uzun saatler harcayan insanların birçok sorunla karşılaştığını belirten Fizyoterapist Toprak, bilgisayarların göz hizasında olması gerektiğini vurguladı. Bunun için bilgisayarların altlarına destek yapılmasının uygun olduğunu ifade eden Toprak, “Bilgisayarlar göz hizasında değilse, omurlar sürekli aşağıya doğru incindiği için geriye doğru bir disk taşması söz konusu oluyor” ifadelerini kullandı.
Bunun yanında çalışanların masa ve sandalyenin yüksekliğine de dikkat etmesinin önemli olduğunu söyleyen Toprak, “Oturduğumuz sandalyenin, masanın yüksekliği de çok önemli. Masa aşağıda olursa kollarımız havada kalacak, yukarıda olursa da kollarımızı taşıyacağız. 90 derece olursa kolumuzu sandalyenin kolçağına destekleyebiliriz ve bileğimizi burkmadan incitmeden mouse manevraları yapabiliriz” dedi.
“ESNEKLİK OLMAZSA OLMAZ”
Kuyruk sokumuna oturma alışkanlığına da değinen Fizyoterapist Mehmet Toprak, bu alışkanlığın özellikle gençlerde daha fazla görüldüğünü söyledi. Toprak, “Otururken beli, bel çukurunu doldurmadığımız için öne doğru çok fazla yuvarlıyoruz ve yük taşımaması gereken kuyruk sokumunun üzerine oturuyoruz. Daha sonra kuyruk sokumunda ağrı şikayeti oluşuyor. Kişi bel çukurunu bir yastıkla doldurarak oturup, popoyu da sandalyeye tamamen temas ettirmeli ve oturma kemiği olarak bilinen kemiğe beden temas etmeli ve kuyruk sokumu burada yük taşımamalıdır. Oturduğumuz yerde bir kenara uzanarak iş yapıyorsak bu da omurgada rotasyon ve aşağıya doğru burkulma yapıyor bu da bel fıtığının oluşma sebeplerinden bir tanesidir” diye konuştu.
Esneme hareketlerinin de önemli olduğunu belirten BAU Öğretim Üyesi Fizyoterapist Mehmet Toprak, “İnsanoğlu var olduğu sürece hareket etmiş ve hareket etmesi gerekiyor. Hareketi sağlayan yapılar da kas eklem ve kemiktir. Esneklik bizim için olmazsa olmazdır çünkü beden esnek değilse yaralanmaya da daha müsait bir hal alıyor. Bir kişinin günde en az 2 ya da 3 sefer esneme hareketleri yapmasını öneriyoruz” açıklamasını yaptı.