Hugo Chavez, ister solcu, ister sağcı olsun, ülkesinin insanlarına da büyük mutluluk vermiş bir siyasetçiydi ama erkenden vefat etti. Ve üzücüdür ki yerine gelen kişi Maduro, Venezuela’yı perişan etti.
1954 doğumlu Chavez, 5 Mart 2013’te kanserden vefat etmişti ve o günden beri de Venezuela gün be gün perişan olmakta.
Halbuki Venezuela dünyanın yer altındaki petrol stokunun yüzde 17 kadarına sahip, yani ülke dünyanın en çok petrol sahibi olan ülkesi. Ama Maduro öyle şeyler yaptı ki, ülke yer altından petrolü çıkaramıyor ve ülke de yavaş yavaş elindeki her varlığı kaybetmekte. İnsanlar ise birkaç yıldır felaket bir yaşam yaşamaktalar.
Dün global gazetelerialdım ve manşetteki haberi okuyunca bir kere daha üzüldüm. Çünkü tüberküloz hastalığı Venezuela’da geçmişte kontrol altında idi. Ama Maduro işbaşına geçtikten bu yana, Venezuela’da tüberküloz hastalığı yüzde 40 kadar artmış. Üstelik de bu hastalıktan ölüm sayısı da oldukça artmış.
Caracas’ta büyük hastanenin başdoktoru Dr. Jacobus de Ward, “Sadece hastalığa karşı kaybediyoruz!” diyor ve susuyormuş. Bir zamanlar Venezuela tüm Latin Amerika’da en iyi sağlık sistemi olan ülkeydi. Şimdi ise perişanlık gündemde.
Eskiden var olan bazı hastalık türleri ortadan kaybolmuştu ama şimdi birer birer geri gelmekteler. Ama şimdiki bela farklı. Ülkede tüberküloz ilaçları kıtlığı had safhaya gelmiş. 2013-2015 arasında tüberküloz hastalarının oranı yüzde beş kadarmış ve hepsi de muayeneye gelirmiş. 2014’te hastalık oranı yüzde 9’a çıkmış, şimdi ise yüzde 14 oranındaynış.
Üstelik de Venezuela’daki kentsel hastanelerin kabaca yarısı da kapanmış. Bu durumda en basit testler bile yapılamıyormuş. Bu durumda hastalar kilometrelerce ötedeki hastanelere gitmek zorunda kalıyormuş. Ama oralar da tıklım tıklım kalabalıkmış. Maduro sağlık istatistiklerini artık yayımlamıyormuş, çünkü gerçeğin siyasi etkilerinden korkmaktaynış.
Uzmanlar yüksek oranda kişinin tüberclosis taşıdığını, yiyecek alamadıklarını, gerilim içinde yaşadıklarını ve de tedavi ve ilaç bulamadıklarını söylemekteler.
Birçok aile, çocuklarına gıda ve yemek vermek için, günde sadece tek bir öğün yemek yemekteymiş. Hastahaneye daha sık gitmek de kötü bir durum, çünkü birçok kişi de daha kapıda kan kusmaktaymış.
Venezuela’nın söz konusu felaketleri yaşamaması gerekirdi ama Maduro insan seven biri de hiç değil!