Uzun zamandan, yıllardan beri kriz içindeki dünya da, dünyanın en büyük ve gelişmiş ekonomilerinde“ “secular stagnation” denen bir durgunluğun hakim olduğu kanaati yaygın şekilde vardı. Düşük enflasyon, düşük büyüme hızı, düşük faizler ve zayıf prodüktivite artışı gelişmiş ekonomilere hakimdi.
Ancak son dönemde bu durumun değişibileceği , hatta değişmeye başladığı konusunda tezler de ortaya çıkmaya başladı.
Geçtiğimiz salı günü bir konuşma yapan New York Federal Reserve Bank adlı ABD Merkez Bankası Şubesi’nin Başkanı William Dudley ekonominin hakikaten daha iyi bir konuma geldiğini ve de bu duruma gelindiğini işaret eden göstergelerin sayısının arttığını ve bu verilerdeki gelişme devam ettiği takdirde de ABD Merkez bankasının faizleri artırmaya başlayabileceğini, ve kısa vadeli faizlerin artışının piyasalarda düşünülenden daha da erkenden gerçekleştirilebileceğini vurguladı. William Dudley ABD’deki en deneyimli Merkez Bankacılardan biridir.
Cuma günü de FED Başkanı Janet Yellen mart ayında 14-15 tarihinde toplanacak olan FED’in beklenmedik bir ekonomik değişiklik gündeme gelmediği ve ekonomik veriler şu andaki trendlerini mart ayının ortasına kadar devam ettirdiği taktirde, 2007 finansal krizinden bu yana düşük kalan faizlerin yükseltilebileceğini, konuşmasında vurguladı.
Son dönemde FED’in 2007 yılından bu yana üçüncü faiz artırımını yapmaya hazırlandığı teması piyasada konuşulmaya başladı ve de bu algılama hisse senedi piyasasının toparlanmasına, faizlerin artacağına inancın artmasına, doların da değerlenmesine işaret etmeye başladı.
Değişen algılamalar S&P 500’ün peş peşe altıncı hafta değer artışı yaşamasına,10 yıllık ABD Hazine bonolarının faizlerinin de kasım ayından bu yana 19 baz puanı yükselmesine, ve son haftada da yüzde 2.5 artış sergilemesine de yol açtı. Son haftada da dolar endeksi, beş günde yüzde 0.8 arttı. ABD Borsası da uçuyor gibi!
ABD piyasasında şimdi ekonominin tam istihdama oldukça yakalaşıyor olduğu ve de fiyat artışlarının arzu edilen yüzde 2 oranına artık geldiği ve tüketim harcamalarının da arttığı ortamda, faiz artışının gerçekleştirilebileceği inancı iyice kuvvetlendi.
Uzun zamandır sorun içinde olan gelişmiş ekonomilerin yere daha güvenli basan bir ekonomiye doğru gelişmesi, bizim gibi gelişen ekonomiler açısından aslında iyi bir gelişme. İhracatımızı onlara yapıyoruz. Ancak büyümenin arttığı ve de enflasyonun da yükseldiği ülkelerde, doların değer artışının, ihracat için pozitif etki yapması beklense de, dolar borçlusu gelişen ülkelerde de, yerel paranın değer kaybı baskısı anlamını da taşıyor.
Başkan Yellen de bu nedenle mart ayının ortasında faiz artışı yapılmasının olasılığının yüksek olduğunu ama ABD gelişmelerinin gelişen ülkelere etkisinin de dikkatle izleneceği ve inceleneceğinin altını çiziyor.
(AKŞAM)